24 Ekim 2012 Çarşamba

Assassin’s Creed Sinema Filmi Oluyor !

Yapım aşamasında olduğu bilinen Assassin’s Creed’in sinema uyarlaması filmi hakkında heyecan verici gelişmeler yaşandı!

23 Ekim 2012 Salı

Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde


Filmin özeti / Filmin fragmanları


Yıl milattan önce 50’dir. Roma imparatoru Sezar yeni yerler fethetmeye doymamaktadır. Görkemli ordusunun başına geçerek, bilinen dünyanın hemen kıyısında duran ve Britanya ismiyle bilinen adayı da işgal etmeye karar verir. Zafer elde etmek neredeyse yine kaçınılmazdır ancak ufacık bir köy, tek başına işgale direnmektedir, bu yüzden Britanyalıların Kraliçesi Kordelia, en sadık komutanı olan Antikloraks’ı, Galya’da Romalılara karşı inatla direnmesiyle nam salan başka bir köye göndermeye karar verir… İşte bu köydeyse kahramanlarımız Asteriks ve Oburiks devreye girerler fakat işleri başlarından aşkındır. Şef, kısa süre önce Lutesya’dan gelen, baş belası, genç yeğeni Kuduriks’i adam etme görevini onlara vermiştir. Antikloraks yardım çağrısında bulunmak amacıyla köye varınca, Galyalılar ona ünlü iksirlerinden bir fıçı vermeye karar verir. Asteriks ve Oburiks de Britanya’ya kadar Antikloraks’a eşlik edecektir ve uslanmaz kuduruk Kuduriks’de onlara katılacaktır. Bu macerada delikanlının eğitimini tamamlamasına şahit olurken bir yandan da karşımıza sürpriz renkli karekterler çıkaran bu keyifli serüvene bu kez ve ilk kez 3D olarak daha yakından eşlik edeceğiz.

Yönetmeni Laurent Tirard olan filmin senaryosu René Goscinny ve Albert Uderzo' ait.
26 Ekim 2012 tarihinde vizyona girecek olan film IMDB' den 8.1/10 puan almış.

Dağ

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Biri uzun, diğeri kısa dönem iki geçimsiz asker, merhametsiz bir dağın zirvesinde terörle zor bir mücadelenin içine girerler. Hayatta kalmak için önce kendilerine, sonra birbirlerine güvenmek zorundadırlar.

Yönetmen koltuğunda Alper çağlar  ın olduğu filmin senaryo sahipleri ise Ufuk Bayraktar, Fırat Doğruloğlu, Mesut Akusta, Cengiz Coşkun, Gözde Mutluer, Çağlar Ertuğrul.

16 Kasım 2012 tarihinde vizyona girecek olan filmin IMDB puanı ise 7.7/10.

Uzun Kuyruk

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Muhabir Dan Geraldo (Alain Chabat) bir haber için Palombia'ya vardığında, kısa bir süre sonra inanılmaz bir keşif yapacağının henüz farkında değildir... Dan, becerikli yerli rehberi Pablito (Jamel Debbouze) ile muhteşem haberler yapmasını sağlayacak heyecan verici bir macera sırasında sürekli yeni sürprizlerle karşılaşır. En önemlisi ise; Efsanevi ve zararlı bir hayvan olan Marsupilami gerçektir!

Alain Chabat' n yönettiği filmin senaryo sahibi yine Chabat.
16 Kasım 2012 tarihinde vizyona girecek olan film IMDB' den 5.7/10 puan aldı.

Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti - Bölüm 2 Filmi, Kitaptaki olaylar, Bella ve Edward'ın evlenmesi, balayına gitmesi ile başlıyor. Balayına, Brezilya'daki Esme Adasına gidiyorlar ve birlikte oluyorlar. Bu birliktelikle Renesmee isimli bir bebekleri oluyor. Bunun için, tekrar eve geri dönüyorlar. Bebek Bella'yı parçalayarak çıktığı için Bella ölümle burun buruna geliyor. Bunu gören Edward da Bella'yı vampire dönüştürüyor. Bebek doğunca, Jacob bebeğe mühürleniyor. Renesmee hayvan avlanırken Irina bebeği görüyor ve Edward Bella ikilisinin Volturi kurallarından birini bozduğunu düşünerek yani bebeği ölümsüz yaptıklarını sanarak Aro, Marcus ve Caius'u uyarmasının yanına giderek haber verir.(irinanın annesi de bir bebek vampir yampıştı ama volturiler onu öldürdü bu yüzden bebek vampir konusunda çok hassas)(volturiler, Bella'nın insanlara vampirlerin olduğunu haber vereceğini düşünerek ilişkinin de başında Bella'nın ölümsüz olmsını da istiyordu eğer ölümsüz olmasaydı Bella'yı öldürecekIMDB' lerdi) Volturiler ve Cullen ailesi karşı karşıya geliyorlar.Fakat bebeğin ölümsüz olmadığını fark ediyorlar.Bu arada devreye Alec ve Jane ikilisi giriyor ama güçleri Bella'nın kalkanını geçemiyor bu yüzden Volturi geri çekiliyorlar. Ayrıca bu kararın değişmesinde Alice çok önemli bir rol almaktadır çünkü Alice ve Jasper evden ayrıldıklarında Güney Amerika'dan yarı insan-yarı vampir getirmişlerdir.Ve Volturiler geri çekilip İrina'yı da öldürmüşlerdir.Fakat Carlisle volturilerin geri döneceğini ve yanlarındakileri vampirlerin bir gün yakalanacağını düşünmektedir.

Yönetmen koltuğunda Bill Condon' n yer aldığı film 16 Kasım 2012 tarihinde vizyona giriyor.
IMDB puanı ise 8.6/10 .

Kadınlar - Elles

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Öğrenci fahişeliği toplum, kadın, ahlak ve özgürlük hareketleriyle bağlarıyla birlikte halen bir fenomen olarak anılıyor. 33 Scenes from Life adlı filmiyle 2008’de Locarno’dan ödülle dönen yönetmen Malgoska Szumowska’nın son filmi Kadınlar, hiçbir yargıda bulunmadan bu konuyu derinlemesine inceliyor. Fahişelik yapan üniversite öğrencileri hakkında ELLE dergisi için bir makale yazmakta olan araştırmacı gazeteci Anne, Parisli, iki çocuk sahibi bir kadındır. Fahişelik yapan başına buyruk genç Alicja ve Charlotte ile yazısı için yürüttüğü huzursuz edici, derin görüşmeler Anne’ın para, aile ve cinsellik hakkındaki en temel inançlarını sorgulamasına yol açar.

Filmin yönetmeni olan Malgorzata Szumowska, aynı zamanda senaryo sahibi.
09 Kasım 2012 tarihinde vizyona girecek olan filmin puanı 5.6/10.

The Master

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Phoenix'in canlandırdığı eski bir donanma eri olan Freddie'nin Philip Seymour Hoffman'ın canlandırdığı ve 50'lerde yeni bir dinsel örgütlenme kuran Lancaster Dodd ile olan diyalogları anlatılıyor...

Senaryonun sahibi olan Paul Thomas Anderson aynı zaman da yönetmen koltuğunda da oturuyor.
09 Kasım 2012 tarihinde vizyona giren filmin IMDB puanı ise 7.4/10.

Sessiz Tepe: Karabasan 3D

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Silent Hill Revelation 3D filminde Heather Mason (Adelaide Clemens) babası ile kaçak hayatı yaşarlar.Heather ise 18. yaş gününde şeytani rüyalar görür.Heather babası ortadan kaybolduktan sonra şeytani karanlık güçler heather’i daha karanlık bir dünyanın içine çekmeye başlar.

Michael J. Bassett'n yönettiği filmin senaryosu Michael J. Bassett, John Aasen ve Ami Aaröe ait.
09 Kasım 2012 de vizyona girecek olan filmin puanı 8.8/10 .
_________________________________________________

Frankenweenie

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Beklenmedik bir şekilde çok sevdiği köpeği Sparky’yi kaybeden genç Victor, en iyi arkadaşını tekrar hayata döndürmek için bilimin gücüne baş vuruyor. Tabii birkaç küçük değişiklik yaparak... Evde yarattığı bu eserini saklamaya çalışırken Sparky dışarı çıkınca Victor’ın öğrenci arkadaşları, öğretmenleri ve kasabanın tamamı, elde edilen bu “yeni hayat” fırsatının, çok korkunç olabileceğini öğreniyor.

Senaryonun sahibi John August, Yönetmeni ise Tim Burton.
09 Kasım 2012 de vizyona girecek olan filmin puanı ise 7.6/10.

Babamın Sesi

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Zeynel ve hamile karısı Gülizar Diyarbakır'da yaşarlar. Zeynel'in Elbistan'da yaşayan annesi Base, Zeynel çalışmaya başladığından beri kış aylarını onun evinde geçirir. Babası Mustafa ise, yıllar önce, Maraş Katliamı'ndan canını zor kurtarmıştır. Bu olaydan sonra iş bulmakta zorlanınca Arabistan'a vinç operatörü olarak çalışmaya gitmiştir. O dönemde köyde okuma-yazma bilen az olduğu için, ailesine mektup yerine "ses kasetleri" göndermiştir. Ailesi de aynı biçimde, ses kasetleri doldurarak ona cevap yollamıştır. Ayrı geçen yıllar boyunca aradaki en güçlü bağ bu seslerdir. Mustafa bir iş kazasında ölmüş olmasına rağmen şu anda bile ailesinin hayatını etkilemeye devam eder. Zeynel'in elinde sadece bir tane kaset vardır. Babasıyla ilgili bazı duyguları bu kasetten edinir. Babasının kendilerin e karşı ilgisini; yanlarındaymış gibi konuştuğunu fark eder. Şimdi ise kendisi baba olmak üzeredir. Sık sık bu sesleri dinler. Babasının kendisiyle kurmaya çalıştığı iyi ilişkinin etkisine girer. Annesinde başka kasetler olduğunu hatırlar ve onları bulmak için Elbistan'a gider.

Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan'n yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosu Orhan Eskiköy' e ait.
02 Kasım 2012 de vizyona girecek olan filmin puanı ise 7.6/10 7.3/10.

Hayalimdeki Aşk

Filmin özeti / Filmin fragmanları

Calvin (Paul Dano) kariyerinin başlangıcında olağanüstü bir başarı kazanmış genç bir roman yazarıdır. Ancak şu anda hem iş yaşamında hem de aşk hayatında sorunlar yaşamaktadır. Sonunda, önemli bir ilerleme kaydeder ve kendisine ilham veren Ruby isminde bir karakter yaratır. Calvin bir hafta sonra Ruby'yi (Zoe Kazan) odasındaki koltukta otururken bulur. Kelimelerinin canlı ve nefes alan bir insana dönüşmesi Calvin’i hayrete düşürmüştür.

Valerie Faris ve Jonathan Dayton' n yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu Zoe Kazan' a ait.
02 Kasım 2012 de vizyona girecek olan filmin puanı ise 5.8/10

Evim Sensin


Filmin özeti / Filmin fragmanları


Kırılmış kalbinin yaralarını üzerinde taşıyan Leyla başından geçen bir ayrılığın sonunda baba evine döner ve bir yanda kırılan kalbini bir yanda otoriter babası Selim’le olan bağını onarmaya başlar.

Özcan Deniz' e ait olan senaryonun yönetmen koltuğunda ve başrolde de kendisi yer alıyor.
02 Kasım 2012 de vizyona girecek olan filmin puanı 7.1/10.

Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde


Filmin özeti / Filmin fragmanları


Yıl milattan önce 50’dir. Roma imparatoru Sezar yeni yerler fethetmeye doymamaktadır. Görkemli ordusunun başına geçerek, bilinen dünyanın hemen kıyısında duran ve Britanya ismiyle bilinen adayı da işgal etmeye karar verir. Zafer elde etmek neredeyse yine kaçınılmazdır ancak ufacık bir köy, tek başına işgale direnmektedir, bu yüzden Britanyalıların Kraliçesi Kordelia, en sadık komutanı olan Antikloraks’ı, Galya’da Romalılara karşı inatla direnmesiyle nam salan başka bir köye göndermeye karar verir… İşte bu köydeyse kahramanlarımız Asteriks ve Oburiks devreye girerler fakat işleri başlarından aşkındır. Şef, kısa süre önce Lutesya’dan gelen, baş belası, genç yeğeni Kuduriks’i adam etme görevini onlara vermiştir. Antikloraks yardım çağrısında bulunmak amacıyla köye varınca, Galyalılar ona ünlü iksirlerinden bir fıçı vermeye karar verir. Asteriks ve Oburiks de Britanya’ya kadar Antikloraks’a eşlik edecektir ve uslanmaz kuduruk Kuduriks’de onlara katılacaktır. Bu macerada delikanlının eğitimini tamamlamasına şahit olurken bir yandan da karşımıza sürpriz renkli karekterler çıkaran bu keyifli serüvene bu kez ve ilk kez 3D olarak daha yakından eşlik edeceğiz.

Yönetmeni Laurent Tirard olan filmin senaryosu René Goscinny ve Albert Uderzo' ait.
26 Ekim 2012 tarihinde vizyona girecek olan film IMDB' den 8.1/10 puan almış.

Gergedan Mevsimi


Filmin özeti / Filmin fragmanları


Ghobadi, 30 yıl önce ailesine öldüğü bildirildiği için, ülkeyi terk eden eşi ve çocuklarını bulmak için İstanbul’a gelen Sahel’in hikayesini geçmişi ve bugünü harmanlayarak anlatıyor.30 yıl sonra hapishaneden çıkan Şair Sahel, kendisini öldü bildiği için İstanbul’a giden karısını bulmak üzere İstanbul’a gelir. Sahel’in de, eşinin de hayatlarını alt üst eden kişinin de buluştuğu ortak nokta, “Aşk”tır.

Bahman Ghobadi'n yazdığı senaryonun yönetmen koltuğuna da kendisi var.
26 ekim de vizyona girecek olan gilm IMDB' den 7.6/10 aldı.

Skyfall



Filmin özeti / Filmin fragmanları 

Bond’un M’e karşı sadakati sınanacaktır, çünkü M geçmişiyle yüzleşmeye başlar. MI6 saldırıya uğrayınca, kişisel bedeli ne olursa olsun 007’nin tehdidi bulup yok etmesi gerekecektir.

Filmin yönetmenliğini Sam Mendes yaptı senaryo ise John Logan' a ait.

02 Kasım 2012' de vizyona girecek olan film' in puanı 8.4/10.

Bulut Atlası

Filmin özeti / Filmin fragmanları

1850’de Pasifik Okyanusu’nu geçmekte olan isteksiz bir gezgin, iki savaş arasında kalan Belçika’da yaşayan, istikrarsız bir geçim kaynağı olan bir besteci, Vali Reagan’ın yönettiği California’da yaşayan yüce gönüllü bir gazeteci, yeraltı dünyasındaki alacaklılarından kaçan işe yaramaz bir yayıncı, ölüm hücresinde genetik olarak değiştirilmiş bir servis elemanı ve bilim ile medeniyetin çöküşüne tanık olan ve Pasifik Okyanusu’ndaki adaların birinde yaşayan Zachry. Cloud Atlas’ın anlatıcıları tarih koridorunda birbirlerinin sesinin yankısını duyuyorlar ve kaderleri bir şekilde mutlaka değişiyor.David Mitchell büyüleyici üçüncü romanında insanoğlunun tehlikeli güç arzusuna dair düşünme fırsatı sunmak adına dil, tür ve zaman sınırlarını tamamen kaldırıyor.


Andy Wachowski veTom Tykwer' n yönetmen olduğu filmin senaryosu David Mitchell' e ait.
26 Ekim 2012 tarihinde vizyona girecek olan film IMDB' den 8.4/10 puanı şimdiden aldı bile..

22 Ekim 2012 Pazartesi

Oğlum Bak Git


Oğlum Bak Git Filmin Fragmanını izle / Filmin detayı

Orhan (Yavuz Seçkin) hayatı boyunca şansızlıklar ve kısmetsizlikler yaşamış bir taksicidir. Yaşamında herşey ters gidiyor, doğru gidecek gibi görünenler son anda traji komik durumlara dönüşüyordur. En yakın dostları Kürşat (Metin Yıldız) ve Teoman (Veysel Diker) , Orhan’ın bu kısmetsizliğini atması için ellerinden geleni yapsalar da sonuç sıfırdır. Kulaktan dolma kocakarı tarifleriyle şanssızlığını kırmaya çalışan Orhan, bunda başarılı olamayınca durumunu bilimin ve ilimin ışığında çözmeye karar verir. Kişisel Gelişim Uzmanı Figen (Esra Sönmezer) onun son umududur. Lakin Figen’in babası yer altı dünyasının tanınmış simalarından Kırmızı Erol (Orhan Aydın) dur. İç çamaşırına kadar kırmızı giyen biridir. Kana karşı alerjisi olduğundan öldürdüğü kişilerin kanı üstünde leke göstermesin diye kırmızı giyiyordur. Kahramanımız Orhan, gudubetsizliğini yenmek ve kendine yeni bir hayat bakışı oluşturmak için gittiği Figen’le tanıştığı ilk gün, kendini başka bir belanın içerisinde bulur. Kırmızı Erol, Figen’i yine mafya dünyasının tanınmış simalarından Rüstem’in (Selahattin Taşdöğen) oğluyla evlendirmek istiyordur. Figen babasının bu baskılarından bıkmıştır. Babasına Orhan’la sözlendiğini ve ona deliler gibi aşık olduğunu söyler. Bizim saf Orhan’da kimseye “Hayır” diyemediğinden Figen’in bu yalanına ortak olur. Ve kendini bir anda hayatının en tehlikeli ve en komik macerası içerisinde bulur. Arkasından çevrilen pis oyundan ve tuzaktan habersiz bir maceranın içerisine giren Orhan’ın, macerası boyunca karşılaştığı inanılmaz tesadüfler, kahkaha sınırlarını zorlayan sürprizler, onu daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürükler. Belki kaderin onun için başka bir planı vardır, belki de yoktur.

19 Ekim 2012' de vizyona giren film IMDB' den 4.3 puan aldı..

Görmek İstediğim Filmi Yapıyorum!

2. Roma Türk Filmleri Festivali kapsamında düzenlenen ’ustaya saygı’ bölümünde başarılı yönetmen Nuri Bilge Ceylan, kendi filminin çok izlenmesinin kendisine makul gelmediğini söyledi..

19 Ekim 2012 Cuma

Asteriks ve Oburisk yeniden sinemada

Dünyaca ünlü çizgi roman Asteriks'in dördüncü sinema uyarlaması bu hafta Fransa'da vizyona giriyor. Galyalı savaşçılar Asteriks ve Oburisk, Roma İmparatoru Sezar'a karşı bu sefer İngiltere kraliyet tahtını savunacaklar.
Fransız kültürünün vazgeçilmez eserleri arasında yer alan Asteriks yeniden beyazperdede. 1959 yılında René Goscinny-Albert Uderzo ikilisi tarafından yaratılan ünlü çizgi romanın dördüncü sinema uyarlaması olan "Asteriks ve Oburisk: Tanrı Britanya'yı Korusun" 17 Ekim'de Fransa'da vizyona giriyor. Çizgi roman daha önce 1999'da "Asteriks ve Oburisk Sezar'a Karşı", 2002'de "Asteriks ve Oburisk : Görevimiz Kleopatra", 2008 yılında ise "Asteriks Olimpiyat Oyunlarında" ile beyaz perdeye uyarlanmıştı.

Türk filmleri merak uyandırıyor!

Bu yıl ikincisi düzenlenen Roma Türk Film Festivali'nin Onursal Başkanı Ferzan Özpetek, festivalin İtalyan arasında büyük merak uyandırdığını ifade etti.

Özpetek "Festival burada çok merak uyandırdı, çok güzel bir duygu. Çok çeşitli ve güzel filmler seçtik festival için. Eğer önümüzdeki yıllarda da bu festivali gerçekleştirebilirsek bazı yönetmenlerin üzerinde retrospektif yaparak 6-7 filmini göstermek istiyoruz' dedi.

Türk komedi anlayışının İtalyan seyirci tarafından anlaşılıp anlaşılamayacağı sorununa Özpetek, "Ata Demirer, basın toplantısı sırasında karşımda oturuyordu, sadece yüz ifaleri ile bir sürü şey anlatabiliyor ve seni güldürebiliyor. Kültürler bir yerde birbirlerine çok benziyorlar, mesela benim filmim Tayvan'da ödül aldı, İtalya'da yaşayan bir Türk'ün filminden Bangkok'taki bir insan neden etkilensin? İnsanın duygularını anlattığın zaman her yerde anlaşılıyor, çünkü insan her yerde insan" cevabını verdi.

Özpetek, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreciyle ilgili bir soruya ise, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesine karşı olan insanlar Türkiye haritada Avrupa'da değil tezini savunuyorlar, ancak ben de onlara diyorum ki Avrupa bir düşüncedir, harita değildir. Ben ezan sesi ve kilise çanıyla büyümüş bir çocuğum ama İtalyan arkadaşlarım sadece kilise çanı ile büyümüş. Bu da bize çok daha geniş bir bakış katıyor' açıklamasında bulundu.

"Başka ülkeleri fethetmenin tek yolu kendini tanıtmak" diyen Ferzan Özpetek tanındıkça değişen yargılardan örnekler verdi ve "Artık Türk deyince hemen ya 'mamma li turchi' ya da 'Midnight Express' filminden bahsedilmiyor. 10 yıl içinde pasaport kontrolündeki polislerin bile tavrı değişti Türk pasaportunu gördükleri zaman" şeklinde konuştu.

DEMİRER: "UMARIM FİLMLERİMİZLE BİZİ DAHA İYİ TANIRLAR"

Ata Demirer ise "Ben İtalyan Cinemasını çok severim. Bende iz bırakan filmlerin yönetmenlerinin memleketine kendim bir filmle gelmiş olmak hem ürkütücü hem de sevimli bir durum. Yarın ben de kendi filmimin gösterimine gideceğim. Evet mizahın dili bir ama o tarz bir mizah yapabilmiş miyiz onu anlayacağız" açıklamasında bulundu.

"Cinema birleştirici bir silah" yorumunda bulunan Demirer, "Umarım bizim filmlerimizle bizi daha iyi tanırlar. Birçok filmimiz geldi, bunların hepsi birer renk. Umarım bu renkleri algılarlar ve güzel bir kültür alışverişi olur' dedi.

YILMAZ: "ÜLKEMİZDE SİNEMAYA VERİLEN DESTEK HALA YETERSİZ"

Türk ve İtalyan Cinemasında önemli yere sahip olan oyuncu Serra Yılmaz ise, "Şu andaki konjonktür itibariyle Türkiye'ye ilgi çok arttı ve buna paralel olarak da Türk Cinemasına da ilgi arttı, bu da bizi sevindiren birşey' açıklamasında bulundu.

"Cinema salonlarına yapılan yardım çok az olduğu için salonlar kapanıyor ve yapılan filmler oynatılacak yer bulamıyor. Hala bir ulusal Cinema merkezimiz yok ve Cinemaya verilen destek çok yetersiz. Kültür Bakanlığı'nın bütçeden aldığı pay o kadar düşükken daha fazla birşey olması da çok zor" diyerek Türk Cinemasının eksikliklerine değinen Yılmaz ekonomik kriz nedeniyle Fransa gibi ulusal Cinemasına çok önem veren bir ülkenin dahi Cinemaya olan desteğinin azaldığını, İtalyan Cinemasının ise bu nedenlerden krizde olduğunu belirterek 'Batı Cinemasıyla Türk Cinemasını karşılaştırdığımız zaman eskiden olduğu gibi bir uçurum yok ancak ne yazık ki bunun nedeni bizim çok iyileşmemiz değil, onların kötüleşmesi' yorumunda bulundu.

Kırmızı halı töreninde İtalyan basın mensupları tarafından "Türk Monica Bellucci'si yorumunda bulunulan Nurgül Yeşilçay "Çok iyi yönetmenlerimiz var ve çok iyi festivallerde çok iyi filmlerimiz seyrettiriliyor yabancılara. Ferzan Özpetek'in bu festivale ön ayak olması da İtalyan izleyicileri Türk Cinemasına dikkat çekmeye çağırıyor" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteğiyle, T.C. Roma Büyükelçiliği işbirliğiyle düzenlenen ve SRP İstanbul tarafından gerçekleştirilen II. Roma Türk Film Festivali'nde izleyicilerle buluşacak filmer ise şöyle:

'Ustalara saygı': Nuri Bilge Ceylan
-3 Maymun
-Mayıs Sıkıntısı
-Uzak
-Kasaba
'Filmleriyle geliyorlar'
-Yeraltı (Zeki Demirkubuz)
-Babamın Sesi (Orhan Eskiköy, Zeynel Doğan)
-Gelecek Uzun Sürer (Özcan Alper)
-Nar (Ümit Ünal)
'Türkler neye gülüyor'
-Eyvah Eyvah (Hakan Algül)
-Vizontele (Yılmaz Erdoğan)
'Belgeseller'
-Anlat Bana- Dövmeler/Ağıtlar/Hikayeler (Mehmet Sait Tunç, Uğraş Salman)
-Cennetteki Çöplük (Fatih Akın)
'Kısa metraj filmler'
-Erik Zamanı (Sezen Kayhan)
-Gassal (Merve İnce)
-Sessiz (L. Rezan Yeşilbaş

2 Ekim 2012 Salı

Striptiz Kulübü

Erkek striptizci olarak çalışanların dünyasında yaşadıklarını konu alacak filmde; Magic Mike, yeni başlamış bir dansçıya bu iş ile ilgili ince detayları öğretecek olan erkek striptizcinin hayatı konu almaktadır.




Puanı
6.7/10 
IMDB Puanı
6.4/10 
Yapım:
2012 - ABD
Tür:
Komedi
Süre:
110 dakika
Yönetmen:

Steven Soderbergh, 

Oyuncular:

 Alex Pettyfer,  Camryn Grimes,  Channing Tatum,  Gabriel ıglesias, Joe Manganiello,  Matt Bomer,  Matthew McConaughey, Mircea Monroe,  Riley Keough,  Wendi Mclendon-covey,  

Senaryo:

Reid Carolin 

Yapımcı:

Channing Tatum, 

Nick Wechsler, 

Reid Carolin, 

Gregory Jacobs, 




"Striptiz Kulübü" filminin Oyuncuları
    • Channing Tatum
    • Alex Pettyfer
    • Matthew McConaughey
    • Mircea Monroe

Takip: İstanbul Taken 2



5 Ekim 2012' de vizyona girecek olan Taken 2, bu filmde intikam peşinde! Çekimlerin çoğu İstanbulda geçen filmin konusu ise şu şekilde :




İlk filmde Liam Neeson'ın kızını kaçıran ve yine Neeson tarafından öldürülen çete elemanlarından birinin babası, bu sefer intikam için Neeson'ın İstanbul'da tatil yapan karısını kaçırıyor. Emekli CIA ajanı Bryan Mills de bu sefer kızının yardımıyla bunu yapanları tek tek avlayacak..





Puanı :                           8.7/10
Toplam Oy:                   186 kişi oy verdi
Yapım:                          2012 - Fransa,
Tür:                              Aksiyon, Dram, Gerilim, Suç,
Süre:                             105 dakika
Yönetmen:                     Olivier Megaton,
Oyuncular:                     Liam Neeson, Maggie Grace, Famke Janssen, Rade Serbedzija, Luke Grimes, Jon Gries, Leland Orser,
Görüntü Y.:                   Romain Lacourbas,
Senaryo:                        Luc Besson, Robert Mark Kamen,
Yapımcı:                        Luc Besson






Sonbaharda Cinema Şöleni!

Cinema severler için büyük ekranlarda patlamış mısır eşliğinde cinema keyfi günleri de başlıyor.
Sonbahar boyunca yeni ve farklı yapımlar da izleyiciyle buluşacak, uzun zamandır heyecanla ve merakla beklenen devam filmleri de..



Beyaz perdeye gelecek filmlerin bazıları şöyle:

Gösterime girdiği yıl sürpriz bir şekilde gişeden mutlu ayrılan 96 Saat (Taken)’in devamı 5 Ekim’de gösterimi yapılacak ”Takip: İstanbul”un merkezinde de yine bir kaçırılma olayı var. İlk filmde kaçırılan Kim olarak pasif bir rolde seyircinin karşısına çıkan Maggie Grace de devam filminde olayların tam merkezinde aktif bir rol alırken, Mills’in eşi olarak yine Famke Janssen kadroda bulunuyor.

Komedi dram türündeki ”Striptiz Kulubü” 5 Ekim’de seyirciyle buluşacak. Erkek striptizcilerin dünyasında geçen alışılmışın dışındaki yapımın yönetmenliğini Steven Soderbergh, başrolünü ise Channing Tatum üstleniyor. Senaryosu Reid Carolin’e ait filmin yurt dışı eleştirmen notu ise yüksek.

Paranormal Activity 4” dünyanın dört yanında fırtınalar koparan ve kendisine has hayran kitlesiyle gişesini katlayan serinin dördüncü filminin yönetmenliğini Ariel Schulman ve Henry Joost üstleniyor. Gerilimin dozunun yüksek olduğu filmde Kaite ve Hunter’ın ikinci filmden sonra başladığı yeni hayata gidiyoruz. Olayların şokunu henüz üzerlerinden atamayan ikili yeni bir eve taşınıp temiz bir sayfa açmayı diliyor. Ancak lanetli geçmişleri burada da peşlerini bırakmıyor. Kaite ve Hunter’ı ziyaret eden yeni komşuları da bu evde yaşanan kimi gerçeküstü olaylardan nasiplerini almaya başlıyor. 19 Ekim’de gösterilecek filmin başrollerini Katie Featherston ve Dianna Agron paylaşırken, senaryo Zack Estrin’a ait.

Rian Johnson’ın yazıp yönettiği bilim kurgu aksiyon filmi ”Tetikçilerin” başrollerini Joseph Gordon-Levitt, Bruce Willis ve Emily Blunt paylaşıyor. Yapımcılığını Ram Bergman ve James D. Stern’in paylaştığı yapımın beyaz perdeye geliş tarihi 12 Ekim.

Animasyon komedi türündeki ”ParaNorman”, 19 Ekim’de beyaz perdeye gelecek. Filmin başrolündeki Norman, ölü insanların ruhlarını görebilen, onlarla konuşup iletişime geçebilen 10 yaşlarında, sevimli bir çocuktur. Bir gün yaşadığı kasabayı zombiler basar ve çok korkmuş olan kasaba halkının ondan başka yardım isteyecek kimsesi yoktur. Üstelik bu her zamanki gibi başa çıkabileceği bir durum değildir. Kasabanın üzerine yüzyıllardır süren bir lanet musallat olmuştur ve Norman’ın bu meseleyi çözmesi için sadece zombilerle değil hayaletler, cadılar ve laftan anlamayan yetişkin insanlarla da uğraşması gerekecektir. Tim Burton’ın çok sevdiği stop-motion tekniğiyle ve üç boyutlu çekilen ikinci animasyon film olma özelliğindeki ParaNorman’ın yönetmenliğini Sam Fell ve Chris Butler üstlenirken orijinal senaryo yine Chris Butler’a ait.

Casusluk filmi ”Skyfall” 2 Kasım’da cinemaseverlerin karşısına çıkacak. Serinin 23. filmi olan yapımda 2000’li yılların son Bond’u olarak Daniel Craig’i izlerken ünlü aktöre M rolünde seyircinin alıştığı üzere Judi Dench, Silva rölünde Javier Bardem, hükümet görevlisi Mallory olarak Ralph Fiennes, dikkat çekici Bond kadınları olarak ise ajan Eve rolünde Naomie Harris ve Severine rolünde Berenice Marlohe eşlik ediyor.

Animasyon filmi ”Oyunbozan Ralph” ve gerilim türündeki ”Medyum” 9 Kasım’da vizyona girecek filmlerden. ”Medyum”da, Robert De Niro, Elizabeth Olsen ve Sigourney Weaver’ın başrolleri paylaşıyor. Bir psikolog ve asistanı metafizik üzerine çalışmaları anlatılıyor.

Alacakaranlık Efsanesi’nin yeni serisi geliyor!
Takipçileri tarafından merakla beklenen serinin yeni filmi ”Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2” 16 Kasım’da sevenleriyle buluşacak. Bella ve Edward’ın kızı Renesmee’nin doğumundan sonra Cullen’ler diğer vampir klanlarını da bir araya getirmek için harekete geçer. Zira Renesmee’yi en küçük bir iddia ve yalan ithamlardan korumaları gerekir. Bir efsanenin daha sonu geliyor. 2008 yılında başlayan aşk ve tutku hikayesi üçüncü bölümün son filmiyle nihayete eriyor. Stephenie Meyer’ın milyonlarca satan Alacakaranlık roman serisinden Melissa Rosenberg tarafından senaryolaştırılan efsanenin son filmi 2012’nin en çok beklenen yapımları arasında yer alıyor.

Dram aksiyon filmi ”Kanunusuzlar” 26 Ekim’de izleyicinin karşısına çıkacak. Yönetmenliğini en son The Road filmine imza atan John Hillcoat’un üstlendiği film Tom Hardy, Guy Pearce, Gary Oldman, Shia LaBeouf, Jessica Chastain ve Mia Wasikowska gibi yıldızlardan oluşan bir kadroya sahip.

26 Ekim’de vizyona girecek bilim kurgu gerilim filmi ”Bulut Atlası”, Matrix filmiyle adlarını duyuran Wachowski kardeşlerin Koş Lola Koş filmiyle adını duyuran yönetmen Tom Tykwer ile ortak yapım olarak yönettikleri ve David Mitchell’ın romanından uyarlanan Bulut Atlası, güçlü kadrosuyla da dikkat çekici bir yapım. Film, zamanlar üstü bir hikayeye sahip. Geçmişten bugüne ve hatta geleceğe farklı hayatların her şeyi nasıl da etkilediğine odaklanan filmde oyuncular birden çok karaktere can verecek. Filmde Tom Hanks, Halle Berry, Hugh Grant, Hugo Weaving, Susan Sarandon gibi isimler yer alıyor.

20 Eylül 2012 Perşembe

Cinema Seansları



Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, “Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını, yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.

Vatandaşların daha rahat ve huzurlu film keyfi yaşamaları için koltuk kapasitesi azalttıklarını da belirten Abdullah Arslan, “Salon 1’deki koltuk kapasitesi 316’dan 286’ya; Salon 2’de ise 130’dan 106’ya indirildi. Çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayacağız. Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Sakaryalıların vazgeçilmezi olan AKM Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, Cinema salonlarının ses ve görüntü sistemlerinin kontrol edilerek bütün bakımlarının yapıldığını ve yenileme çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Arslan, “Cinema salonlarımızdaki perdeler Sakarya’da mevcut diğer Cinema salonlarındaki perdelerden daha büyük, seyredilmeye daha elverişli konkav perdelerdir. Vatandaşlarımızın daha rahat film seyredebilmeleri için Salon 1 ve Salon 2’ de çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında salonlarımızın bakımları yapılarak ses ve görüntü sistemleri kontrol edildi. Ayrıca salonlarımızda oturma grupları yenileniyor, koltuk mesafesi 90 cm’den 120 cm’e çıkarılıyor ve zemindeki tüm kaplamalar değiştiriliyor” diye konuştu.

Cinema Salonları Yenileniyor



Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, “Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını, yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.

Vatandaşların daha rahat ve huzurlu film keyfi yaşamaları için koltuk kapasitesi azalttıklarını da belirten Abdullah Arslan, “Salon 1’deki koltuk kapasitesi 316’dan 286’ya; Salon 2’de ise 130’dan 106’ya indirildi. Çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayacağız. Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Sakaryalıların vazgeçilmezi olan AKM Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, Cinema salonlarının ses ve görüntü sistemlerinin kontrol edilerek bütün bakımlarının yapıldığını ve yenileme çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Arslan, “Cinema salonlarımızdaki perdeler Sakarya’da mevcut diğer Cinema salonlarındaki perdelerden daha büyük, seyredilmeye daha elverişli konkav perdelerdir. Vatandaşlarımızın daha rahat film seyredebilmeleri için Salon 1 ve Salon 2’ de çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında salonlarımızın bakımları yapılarak ses ve görüntü sistemleri kontrol edildi. Ayrıca salonlarımızda oturma grupları yenileniyor, koltuk mesafesi 90 cm’den 120 cm’e çıkarılıyor ve zemindeki tüm kaplamalar değiştiriliyor” diye konuştu.

Altın Koza Cİinema Atölyesi


Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi

HaberYurdum: Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi.

Adana Ortopedia Hastanesinde 19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen Cinema Atölyesinde konuşan Esin Küçüktepepınar, atölyede kendini dinlemeye gelenlere karşılıklı sohbetler yaptı. Engellilerin ve diğer dinleyicilerin filmlerle ilgili yorumlarını alan Küçüktepepınar, kendisinin filmlerle ilgili düşüncelerin anlattı.

Altın Koza Sinema Atölyesi


Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi

HaberYurdum: Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi.

Adana Ortopedia Hastanesinde 19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen Cinema Atölyesinde konuşan Esin Küçüktepepınar, atölyede kendini dinlemeye gelenlere karşılıklı sohbetler yaptı. Engellilerin ve diğer dinleyicilerin filmlerle ilgili yorumlarını alan Küçüktepepınar, kendisinin filmlerle ilgili düşüncelerin anlattı.



Cannes’de Üç Maymun filmiyle "En İyi Yönetmen Ödülü alan Nuri Bilge Ceylan’ın bu filmini Türkiye’de 20 bin kişinin izlediğini, daha sonra çekilen "Yazı-Tura" filmini ise 100 bin kişinin izlediğine dikkat çekti. Bu filmde “Düzen bozuk, alem kötü” konusunun işlendiğini belirten Küçüktepepınar, “Hollywood filmlerinin sonunda genellikle kahramanlar ödüllendirilir. Mutlu sonla biter. İzleyen rahatlatır. Filmlerde Amerikan rüyası anlatılır. Ama Yazı-Tura filminde ise çiçekçi olmak isteyen bir kişinin katil olması anlatılıyor. Alemin bozuk olduğunu kimse söyleyemiyor ama bu filmlerde izletilebiliyor” dedi.

Cinemanın yüzyılın başından beri politikacılar tarafından propaganda aracı olarak kullanıldığını kaydeden Küçüktepepınar, “Düzen bozuk konularının işlendiği filmler sadece Türkiye’de değil tüm dünyada vardır” diye konuştu.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Suç, Ceza ve Cinema

2. Uluslararası Suç ve Ceza Filmleri Festivali İstanbul'da, 26 Eylül'de başlayacak. Festivalde kısa ve uzun metraj filmlerin yanı sıra bir dizi panel ve tartışma da yer alacak.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin organize ettiği Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'nin ikincisi bu yıl Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılık temasıyla düzenleniyor.
26 Eylül - 4 Ekim 2012 arasında İstanbul'da gerçekleşecek festivalde kısa ve uzun metraj filmlerin yer aldığı iki uluslararası yarışma yer alıyor.
Ayrıca 50 ülkeden katılımcıların bildirilerini okuyacağı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık temalı akademik etkinlikler de festivalde izlenebilecek.
Festivalin açılış filmi Dal Gibi (Twiggy / La Brindille) Emmanuelle Millet'nin çektiği 2011 yapımı bir Fransız filmi.

Dal Gibi bir hostelde yaşamakta ve geçici işlerde çalışmakta olan 20 yaşındaki Sarah'ın etrafında döner. Sarah aktif olarak bir yetişkin gibi yaşamaya başladığında, yedi aylık hamile olduğunu keşfeder. Hiç beklemediği bu gelişme karşısında şoka uğrar. Hamileliği inkâr etmektedir. Bir anne adayı olarak bu ani durumun gerçekliğini kabul etmesi ile çalışan bir kadın olma isteğinin arasında gelip gider.
Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması'nda yer alan diğer filmlerden bazıları şunlar:
Fas yapımı, Al Nihaya'nın Son (The End) adlı filmi, Roland Edzard'ın Fransız yapımı Sessizliğin Sonu (La Fin De Silence); Fransa-Almanya ortak yapımı, Volker Schlöndorff'un çektiği Sabah Denizi (La Mer A L'aube / Das Meer Am Morgen); Almanya'dan Brigitte Maria Bertele'nin yönetmenliğini üstlendiği Yangın (Der Brand).
Erkek şiddeti, ayrımcılık, deneyimler

Festival boyunca İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu'nda birçok panel de düzenlenecek.
Hukuki eşitsizliklere karşı mücadele ve kazanımlar başlıklı ilk panelde Sema Kendirci (Türk Kadınlar Birliği), Hülya Gülbahar (KADER/Şiddete Son Platformu), Gökçeçiçek Ayata (İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi) ve Gökkuşağı Kadın Platformu birer tebliğ sunacak.
Festivalde ele alınacak diğer panellerin başlıkları şöyle:
Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığın önlenmesinde en iyi uluslararası örnekler, şiddet ayrımcılık olaylarına ilişkin deneyimler, kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik kurumsal politikalar, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önlemeye ilişkin milletlerarası sözleşmeler. (YY)
Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'yle ilgili daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Manşet fotoğrafı: Başka Bir Sessizlik filminden bir sahne.

Altın Portakal ve Altın Koza kıyaslanmasın

ADANA Büyükşehir Belediyesi'nce bu yıl 19'uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'ne katılan ünlü sunucu ve sinema yazarı Yekta Kopan, Altın Koza ve Antalya'da yapılacak Altın Portakal Film Festivali'nin kıyaslanmaması gerektiğini söyledi.
Festival konuğu olarak geldiği Adana'da DHA'ya açıklama yapan Yekta Kopan, Altın Koza'nın, sadece bu yıl değil bütün tarihi boyunca değerli bir festival olduğunu vurguladı. Kopan, festivalin özellikle son 3- 4 yıldır jüri seçimleriyle başvuran filmlerle ve festivalin şehire yayılmasıyla gücünü giderek arttırdığını kaydetti. Kopan, "Altın Koza'nın bu yıl da çok seçkin bir jüri kadrosu var. Festivalin ruhunu belirleyen biraz da jüri kadrosudur. Hem jüri kadrosunu hem de yarışma seçkisinde yer alan filmleri sağlayan çalışma grubunu tebrik etmek gerekir. Dört başı mamur bir festival oluyor" dedi.

18 Eylül 2012 Salı

Altın Koza Film Festivali başladı

ADANA Büyükşehir Belediyesi'nce bu yıl 17- 23 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 19'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali başladı.
Usta oyuncu Türkan Şoray'ın onur konuğu olduğu ve 230 filmin ücretsiz gösterileceği festivalin ilk gününde 38 ilde, 61 ayrı noktada halkla buluşan 'Gezici Cinema TIR'ının Adana'ya dönüşü kutlandı. 'Altın Koza Anadolu'nun Festivalidir' ve 'Adana'dan Anadolu'ya Türk Cineması Yollarda' sloganlarıyla gezen ve kente dönen TIR'a, Türk Chopper Derneği üyeleri motosikletleriyle eşlik ettti. Gezici Cinema TIR'ı, Uğur Mumcu Meydanı'nda Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz tarafından karşılandı. Etkinlikte Başkanvekili Zihni Aldırmaz, destek sağlayanlara plaket verdi. Altın Koza'nın çok önemli bir festival olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, her yıl festivalin daha da güçlendiğini kaydetti.

HAL KONSERİ İPTAL EDİLECEK Mİ?

Gazetecilerin, terör saldırıları ve şehitlerle ilgili, "Festival kapsamındaki konserler iptal edilecek mi?" sorusuna yanıt veren Aldırmaz şöyle konuştu: "Yaptığımız bir eğlence değil, sanat festivali. Sanat ağırlıklı çalışıyoruz. Zaten daha önce ilçelerde yapılan konserler iptal edilmişti. Ama halk konserini de iptal edebiliriz. Ben bugün sayın Valimizle değerlendireceğim, bir karar vereceğiz. Ama insanlar şöyle bilsinler duyarlılığımız, saygımız sonsuzdur bu konuda ama, teröristin istediği noktaya Türkiye'yi getirmeyiz. Biz büyük bir devletiz. Her konuda yaptığımız gibi bu konuyu da aşacağız."

Altın Koza 'merhaba' dedi!

19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 'Yaşam Boyu Onur Ödülleri' ünlü Cinema sanatçıları Perihan Savaş, Ediz Hun ile yönetmen Abdurrahman Keskiner'e verildi.
19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 'Yaşam Boyu Onur Ödülleri' ünlü Cinema sanatçıları Perihan Savaş, Ediz Hun ile yönetmen Abdurrahman Keskiner'e verildi.

Festivalin 'Açılış ve Yaşam Boyu Onur Ödülleri' töreni Merkez Park Amfi Tiyatro'da gerçekleşti. A Haber TV'de canlı olarak yayınlanan programa katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, ülkede özellikle Cinema sektöründe daha çok ulusal markaya ve uluslararası düzeyde nitekli değerlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Altın Koza Film Festivali'nin geleneksel hale gelmiş bir organizasyon olmakla kalmayıp marka haline geldiğini belirten Arıcı, özellikle bu yıl yapılan değişiklikler ile sadece Adana değil, diğer illerin de Cinema ile buluşma imkanı yakaladığını kaydetti. Festivalin Türkiye'nin uluslararası alanda tanıtımına katkı sağladığını ifade eden Arıcı, "Film Yönetmenleri Derneği tarafından Cinemanın temel unsurlarından biri olan yönetmenin daha iyi tanımlanması konusunda bir kapı açmak amacıyla 'Film-Yön En İyi Yönetmen' ödülünün verilmesi festival açısından oldukça önemli bir yeniliktir. Yurtdışındaki festivallerde gerçekleştirilen bu uygulama ile filmlerin yönetmenler gözüyle bağımsız bir şekilde değerlendirilmesine imkan veriyor." dedi.



UZUN METRAJ FİLME 49 MİLYON 76 BİN TL DESTEK

Bakanlığın 2005-2011 yılları arasında 225 uzun metraj filme 49 milyon 76 bin TL destek verdiğini dile getiren Arıcı, şöyle devam etti: "Bu desteklerle üretimde bir canlanma meydana gelmiştir. 2005 yılında gösterime giren yerli film sayısı 27 iken 2011 yılında bu sayı 70 olmuştur. 2011 yılında gösterime giren 70 yerli filmin 28'i yani yaklaşık yüzde 40'ı bakanlığımız tarafından desteklenmiş filmlerdir. Bu yıl festivalin 'Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması' bölümündeki 14 filmin 10'nu (Araf, Ateşin Düştüğü Yer, Aziz Ayşe, Babamın Sesi, Gözetleme Kulesi, Rüzgarlar, Şimdiki Zaman, Yabancı, Yeraltı ve Yük) bakanlığımız desteği ile çekilmiştir. Festivalde yarışan filmlerin büyük çoğunluğu bakanlık yardımıyla gerçekleştirilmesi Türk Cinemasına verilen desteğin karşılığının alındığının önemli bir göstergesidir."
Türk Cinemasının yakaladığı ivmeyi kaybetmemesini arzu ettiklerini haTIRlatan Arıcı, sektörün yakaladığı başarıyı sürdürmesinin yolunun genç Cinemacıların yetiştirilmesine bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise kentin geçmişten bugüne Cinema sanatıyla iç içe yaşamış önemli bir merkez olduğunu vurguladı. Bu yıl ilk kez gezici Cinema TIR'ının 61 gün, 14 bin 500 km. yol alarak Anadolu halkıyla buluşturduklarını hatırlatan Aldırmaz, bu uzun ve meşakkatli yolda kendilerine destek veren kişi ve kurumlara teşekkür etti. Cinema Müzesi'ni büyüteceklerine işaret eden Aldırmaz, terör saldırılarını da lanetledi.

SAVAŞ: SİNEMALARI GÖRMEK İSTİYORUM

Yaşam Boyu Onur Ödülü alan sanatçılardan Perihan Savaş, 5 yaşında şehir tiyatrolarına girdiğini, 1971'de ise Cinemaya başlayarak, 50 yıllık sanat yaşamını geride bıraktığını söyledi. Bu emeğin karşılığı olarak ödüle layık görülmekten duyduğu mutluğu dile getiren Savaş, "Altın Koza'dan bu ödülü almak ayrı bir onur kaynağı. Çok heyecanlıyım. Adana halkına teşekkür ediyorum. Yıllardır Cinema ile iç içeyiz. Belediyeye rica ediyorum. Eskiden galalara geldiğimiz dönemde bir gecede 15–20 Cinema salonunu dolaşırdık. Tekrar o Cinemaları görmek istiyorum. Çok sevinçliyim. Bir o kadar da üzgünüm. Evet sanatçıyım, aynı zamanda bir anneyim. Artık anneler ağlamasın." şeklinde konuştu.

"ALTIN KOZA SİNEMA VE SANATA KÖPRÜ OLMUŞTUR"

Ödülünü Vali Hüseyin Avni Coş'un elinden alan yönetmen Abdurrahman Keskiner ise Adana ve Altın Koza'nın meslek yaşamında önemli bir yer işgal ettiğine dikkat çekti. Başlangıcından buyana festivali yakından takip ettiğini ve burada görevler üstlendiğini anlatan Keskiner, ustası Yılmaz Güney'den ödül almanın gururunu yaşadığını aktardı. Altın Koza'nın Cinema ve sanata yıllarca köprü vazifesi gördüğünü bildiren Keskiner, "50 yıldır İstanbul'da Cinemaya hizmet veriyorum. Festival, kimi zaman kesintilere uğrasa da dimdik ayakta kalmıştır. Burada büyük sanatçılar yetişti." ifadelerini kullandı.

Türk Cinemasının ünlü aktörlerinden Ediz Hun ise Adana'nın güzelliklerinden övgüyle bahsetti. Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Neriman Köksal, Ekrem Bora, Sadri Alışık gibi Cinemanın emekçilerini anan Hun, ödülü bu isimler adına aldığını kaydetti.

Sunuculuğunu Caner Cindoruk'un yaptığı törene AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, Uluslararası Altın Koza Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri Başkanı Ferzan Özpetek, sanatçılar Nurgül Yeşilçay, Menderes Samancılar, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Yusuf Sezgin gibi çok sayıda sanatçının katıldığı geceye vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi.

17 Eylül 2012 Pazartesi

cinema, Cinema Film, online cinema izle


Trabzon'da son zamanlarda çok sayıda Cinema ve reklam filmi çekilirken, yöre halkından yüzlerce kişi de bu yapımlarda yer aldı.

Doğal güzellikleri, Cinema ve reklam çekimlerinde kullanılmaya uygun mekanları nedeniyle Trabzon, son yıllarda yapımcı ve yönetmenlerin ilk tercihleri arasına giriyor.
Film, dizi ve belgesel çekimi açısından önemli çalışmaların yapıldığı kentte, bu sektörün gelişmeye başlamasıyla yeni yatırımlar da yerini alıyor.
Trabzon'da kurulan Akademi Trabzon Cast Ajansı Genel Koordinatörü Özer Çağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'da son zamanlarda art arda dizi ve Cinema filmlerinin çekilmeye başlandığını belirterek, ''Trabzon, Cinema ve dizi çekimleri konusunda önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor, biz de buradaki var olan potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. İki reklam filmi, iki uzun metrajlı filme kast verdik. Yani oyuncu seçimi yaptık'' dedi.



600 kişi başvurdu, 300 kişi rol aldı
Çağlayan, yaklaşık 600 kişinin reklam ve filmlerde oynamak için kendilerine başvuruda bulunduğunu ifade ederek, ''600 kişinin 300'ü filmlerde, reklamlarda oynadı. Bu anlamda insanların parasal kazanç sağlayabilecekleri bir ortamın olduğunu da gördük. Bu da bizim için önemliydi'' diye konuştu.
Oyunculuk eğitimi alan kişilere, gerektiği takdirde başka dallarda da eğitim verdiklerini belirten Çağlayan, ''Bu eğitimler için çok önemli müzisyen ve tiyatroculardan destek alıyoruz. Eğitici kadromuz, alanında kendini kanıtlamış, başarılı insanlardan oluşmaktadır. Biz bir kalite ve standardı tutturmak için yola çıktık. Bu kalite öncelikli olarak eğitimi verecek kişilerden başlar. Mutlak olması gerekenler, kalite ve sürekliliktir. Madem ki biz bir akademiyiz, o zaman bir sürekliliğimiz olmak zorundadır'' dedi.
Akademi Trabzon eğitmenlerinden Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ceyhun Gen ise akademi olarak, dizilere, televizyonlara, reklamlara ve bu tarz projelere oyuncu hazırlayarak oyuncu koçluğu yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Nasıl ki konservatuvara oyuncu hazırlıyor, temel oyunculuk dersleri veriyoruz, aynı şekilde reklamlara, dizilere, televizyonlara da oyuncu gönderiyoruz. Bunun için 7'den 77'ye öğrencilerimiz oluyor. Onlara eğitim veriyoruz. Karadeniz Bölgesi özellikle de Trabzon, bu anlamda çok fazla projeye imza atan bir yer. Yakın zamanda çekilen iki filme kast sağlamaya çalıştık. Eğitimini verdiğimiz arkadaşlarımızı, film yapımcıları ya da kast direktörleri geldiği zaman izliyor ve onaylıyor.''

Gezici Cinema Evine Dönüyor

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Gezici Cinemanın yolculuğu 16 Temmuz 2102 tarihinde başladı. Uğur Mumcu Meydanı’nda basın toplantısı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, hem kamuoyuna gezici Cinemayı tanıttı, hem de gezici Cinema etkinliği ile amaç ve hedeflerini anlattı.

Altın Koza’nın Anadolu’nun festivali olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, “Gittiğimiz her yere Çukurova insanının sıcaklığını, selamını ve sevgisini götüreceğiz” ifadesini kullandı. Tanıtım toplantısının ardından gezici Cinema 2 ay sürecek uzun yolculuğuna uğurlandı.


İLK DURAK TUFANBEYLİ OLDU

“Türk Cineması Yollarda” ve “Altın Koza Anadolu’nun Festivalidir” sloganları ile uğurlanan gezici Cinemanın ilk durağı Adana’nın Tufanbeyli ilçesi oldu. Sonra da Saimbeyli…

Adana’nın ilçelerinden turuna başlayan gezici Cinema, sadece Türk Cinemasının seçkin örneklerini insanlarla buluşturmakla kalmadı, geleneksel gösterilerimizden gölge oyunu yani Hacivat-Karagöz, Büyükşehir Belediyesi Bandosu gösterileri, konserler ve diğer gösterilerle en uzak yerlere yürek dolusu sevgi ve selam taşıdı.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da her katıldığı etkinlikte büyük ilgi gördü, programının yoğunluğu nedeniyle katılamadığı yerlerde ise kendisine teşekkür edildi.

Adana’nın ilçelerindeki turun tamamlanmasının ardından Türk Cineması uzun yolculuğuna batıdan doğuya, güneyden kuzeye ülkenin her yanını dolaşarak devam etti.

Sivas bu geziler içinde iz bırakanlardan biriydi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz Sivas’ta merhum genel sekreter İsmail Hakkı Develi’nin kabrini ziyaret ederek, dua etti.

Zihni Aldırmaz Sivas’ta Valilik ve Belediye ziyaretlerinin dışında iki ayrı düğünde nikah şahitliği yaparak, Sivaslılarla sıcak olan ilişkisini güçlendirdi.

DARENDE’DE ORTAK AKIL BULUŞMASI

Malatya’nın Darende ilçesindeki etkinlik ise tam anlamıyla “Ortak Akıl” buluşmasına sahne oldu.

Darende’deki etkinliklere Zihni Aldırmaz’ın yanısıra Adana Ticaret Odası Başkanı Ali Gizer, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan da katıldı. Elele sahneye çıkan Adana’nın ileri gelenleri Adana dayanışmasını Darende’de de ortaya koydular.

Doğudaki seferinde güzergahını Batman-Hasankeyf, Diyarbakır-Çermik, Şanlıurfa-Harran ve Adıyaman olarak belirleyen gezici Cinema 38 ilde, 61 noktaya 14 bin 500 kilometre katederek ulaştı. Gezici Cinema bu uzun Anadolu seferini Kahramanmaraş ile noktalıyor ve 36 milyon Anadolu insanı ile Türk Cinemasını buluşturmuş oluyor.

Şimdi Adanalı yarın Anadolu’nun büyük bölümünü dolaşarak evine dönen gezici Cinemayı karşılamaya hazırlanıyor.

Bu buluşmanın 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin başlangıç gününe denk gelmesi de ayrı bir anlam taşıyor.

Gezici Cinema Evine Dönüyor

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Gezici Cinemanın yolculuğu 16 Temmuz 2102 tarihinde başladı. Uğur Mumcu Meydanı’nda basın toplantısı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, hem kamuoyuna gezici Cinemayı tanıttı, hem de gezici Cinema etkinliği ile amaç ve hedeflerini anlattı.

Altın Koza’nın Anadolu’nun festivali olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, “Gittiğimiz her yere Çukurova insanının sıcaklığını, selamını ve sevgisini götüreceğiz” ifadesini kullandı. Tanıtım toplantısının ardından gezici Cinema 2 ay sürecek uzun yolculuğuna uğurlandı.

13 Eylül 2012 Perşembe

Cinema TV


TP Vision, Philips Smart TV'lerde hayata geçirdiği FilmClub uygulaması ile bini aşkın her an izlemeye hazır yüksek görüntü kalitesindeki film, belgesel, dizi ve çocuk programını kullanıcılarına sunarak fark yaratmaya devam ediyor.

Medyavizyon ve CinemaTV'nin grup şirketi olarak varlığını sürdüren FilmClub, bağlı olduğu grubun sahip olduğu deneyim ve güçlü içerik arşiviyle pazarda öncü konumunda. Türkiye'nin film, dizi, anime ve belgesel temalarinda en özgün içerik arşivine sahip 'Premium Video Servisi' olan FilmClub, kullandığı teknolojiler ve aynı anda 70 bin kişiye hizmet verebilecek kurulu CDN altyapısıyla Türkiye'nin en kusursuz ve kullanıcıyı en az yoran 'Premium Video Servisi' olarak da tanınıyor.



Saniyeler içinde istenilen içeriğe ulaşma

Eylül ayı itibari ile Philips Smart TV'lerde hayata geçecek FilmClub uygulamasında, kullanıcılar FilmClub'a giriş yaptıktan sonra servis içeriklerinden dilediklerini hemen Türkçe veya orjinal dil-alt yazı opsiyonlarıyla yüksek görüntü kalitesinde izlemeye başlayabiliyor. Ayrıca canlı kanallarda 1 saat geriye kadar DVR opsiyonu bulunan FilmClub'da kullanıcılar içeriği anında ileri veya geriye sarıp da izleyebiliyorlar.

FilmClub içeriği aylık bini aşkın her an izlemeye hazır filmler, belgesel, diziler, çocuk içerikleri ve animelerden oluşuyor. Ayrıca 24 saat canlı yayın yapan 3 adet özel tematik CinemaTV kanalı (CinemaTV Aksiyon, CinemaTV Aşk ve CinemaTV 1001) da bu içeriğe eşlik ediyor. Uygulamada,Eylül ayı itibariyle her an izlemeye hazır 400 adet film içeriği mevcut, bunun haricinde arşivde 950'yi aşkın dizi, belgesel, anime ve çocuk programı içeriği de bulunuyor. Hedef yıl sonu itibariyle bu rakamın 2000'lere çıkması.

Ülkesinde cinema yasak, o yönetmen oldu

Suudi Arabistan'nın ilk kadın yönetmeni Hayfa el Mansur'un filmi "Wadjda", Venedik Film Festivali'nde gösterildi


Suudi Arabistan'ın ilk kadın yönetmeni Hayfa el Mansur (Haifaa al-Mansour)'un çektiği ve Arap toplumunda kadınlara yönelik baskıyı anlatan "Vacda" (Wadjda) adlı film Venedik Film Festivali'nde gösterildi.

Tamamı Suudi Arabistan'da çekilen ilk film olma özelliği de taşıyan film, Riyad'da yaşıyan 11 yaşındaki bir kız çocuğun yeşil bir bisiklete sahip olma hayalini konu alıyor.

Şair Abdul Rahman Mansur'un kızı olan Hayfa el Mansur Kahire Amerikan Üniversitesi'nde karşılaştırmalı edebiyat okudu. Cinema kariyerine "The Bitter Journey" ve "The Only Way Out" adlı kısa filmlerle başlayan Mansur; Gölgesiz Kadınlar (Women Without Shadows) adını verdiği ve Basra Körfezi'nde yaşayan kadınların bilinmeyen hayatını anlattığı belgeselle Muscat Film Festivali'nde en iyi belgesel ödülünü kazandı.

10 Eylül 2012 Pazartesi

Cinema tarihinde bir ilk olacak!

İlk kez bir Cinema filmi Cinemalarda değil web ortamında vizyona giriyor. Yapımcılığını DGB MEDYAnın, yönetmenliğini ise Hakkı Görgülünün yapacağı Kalbim filmi 14 Şubat 2014 günü web ortamında vizyona girecek.

Sacramento ve İstanbul arasında geçen hazin bir Facebook aşkının anlatıldığı film iPhone, iPad ve Facebook üzerinden de izlenebilecek. Film İngilizce, İspanyolca ve Çince alt yazı seçenekleri ile aynı anda tüm dünyadan da izlenebilme özelliğine sahip olacak.


Filmin yönetmeni Hakkı Görgülü, DGB MEDYA olarak uzun zamandır bu projenin hazılığındaydık. Türk Cineması için büyük bir atılım olacak, ülkemizde bir ilki gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz dedi.

Proje içersinde alanında uzmanlaşmış dünyaca ünlü isimlerle çalıştığını belirten Hakkı Görgülü, izleyenleri iyi ve kaliteli bir aşk filminin beklediğini belirtti. Filmin oyuncu kadrosu henüz netleşmezken alınan bilgilere göre; Dünya ve Türk Cinemasından yıldızların filmde oynaması öngörülüyor.

Geleceğin aslanı Ali Aydın

Yönetmen Aydın, 'Küf' adlı filmiyle Venedik Film Festivali'nden eli boş dönmedi.
ALİ Aydın'ın ilk uzun metrajlı filmi Küf, dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali'nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülü kazandı. Yönetmen Ali Aydın, "Bugün dünyada binlerce kayıp var. Ödülü kayıplarını aramaktan asla vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ne adıyorum" dedi.


Geleceğin Aslanı'na layık görülen Küf, 2 Eylül Pazar günü International Film Critics' Week (Uluslararası Film Eleştirmenleri Haftası) Bölümü'nde dünya prömiyeri yaptı. Filmin İtalya haklarını alan Sacher Film'in sahibi, ünlü İtalyan yönetmen, oyuncu ve yapımcı Nanni Moretti de gala gösteriminde film ekibini yalnız bırakmamış ve ekiple beraber filmi izlemişti.



TÜRKİYE PRÖMİYERİ ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA

Küf'ün Türkiye prömiyeri ise 6-12 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 49'uncu Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal yarışma bölümünde gerçekleştirilecek. 18 yıldan bu yana kayıp olan oğlunu arayan, demiryollarında yol bekçisi olan Basri'nin, toplum tarafından yalnızlaştırılmasını ve vicdanın insanı ummadığı bir anda nasıl çepeçevre sarabileceğini anlatan Küf'ün başrollerinde Ercan Kesal, Muhammet Uzuner ve Tansu Biçer yer alıyor.


Türkiye- Almanya ortak yapımı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Cinema Genel Müdürlüğü'nün ve Hamburg Film Fonu desteğiyle gerçekleştirilen filmin çekimleri geçtiğimiz sene Adana'nın Pozantı ilçesinde ve Belemedik Köyü'ndeki Hacıkırı Tren İstasyonu'nda gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl Saraybosna Film Festivali'nde 'Work in Progress Ödülü'nü kazanan filmin post prodüksiyon işlemleri Berlin'de tamamlandı. Yapımcılığını Motiva Film ve Yeni Cinemacılar'ın beraber üstlendiği filmin görüntü yönetmenliğini Murat Tuncel yaparken, sanat yönetimi Yunus Emre Yurtseven ve Meral Efe'ye ait.


Ali Aydın'ın 'Senarist-Yönetmen' olduğu filmde Ercan Kesal, Muhammet Uzuner, Tansu Biçer rol aldı. Yapımcılığını Gökçe Işıl Tuna, Sevil Demirci, Cengiz Keten, Ali Aydın'ın üstlendiği filmin ortak Yapımcıları; Falk Nagel, Jessica Landt. Görüntü Yönetmenliği'ni Murat Tuncel; Sanat Yönetmenliğini; Yunus Emre Yurtseven, Meral Efe'nin yaptığı Küf'ün konusu şöyle:


"Basri, demiryollarında yol bekçisi olarak çalışmaktadır ve yalnızdır. Tek oğlu olan Seyfi tam 18 yıl önce, okuduğu üniversitede öğrenciyken gözaltına alınmış ve o günden sonra hiç kimse Seyfi'den başka bir haber alamamıştır. Bu durumda ne ölüdür Seyfi ne sağ, ne vardır ne de yok. Basri'nin oğlu kaybolduktan altı yıl sonra eşi de ölmüştür. Basri oğlunun kaybından sonra kendisini yavaş yavaş toplumdan soyutlamaya başlar. Onu günden güne çepeçevre saran bir umut yaşatır."


ALİ AYDIN


Filmin Yönetmeni Ali Aydın, 1981'de İstanbul'da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Yönetimi (Art Manegement) bölümünde okudu. Çeşitli film ve televizyon dizilerinde yönetmen asistanlığı yaptı. Senaryosunu yazıp, yönettiği ve Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen 'Küf', Aydın7ın ilk Cinema filmi oldu. Yönetmenliğini Ömür Atay'ın yapacağı "Evine Dön" isimli Kültür Bakanlığı destekli Cinema filminin senaristliğini yaptı.

Geleceğin aslanı Ali Aydın

Yönetmen Aydın, 'Küf' adlı filmiyle Venedik Film Festivali'nden eli boş dönmedi.
ALİ Aydın'ın ilk uzun metrajlı filmi Küf, dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali'nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülü kazandı. Yönetmen Ali Aydın, "Bugün dünyada binlerce kayıp var. Ödülü kayıplarını aramaktan asla vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ne adıyorum" dedi.


Geleceğin Aslanı'na layık görülen Küf, 2 Eylül Pazar günü International Film Critics' Week (Uluslararası Film Eleştirmenleri Haftası) Bölümü'nde dünya prömiyeri yaptı. Filmin İtalya haklarını alan Sacher Film'in sahibi, ünlü İtalyan yönetmen, oyuncu ve yapımcı Nanni Moretti de gala gösteriminde film ekibini yalnız bırakmamış ve ekiple beraber filmi izlemişti.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Cinema oyuncuları mahkemeye..


Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Altın Koza'dan Cinema


Adana Büyükşehir Belediyesi 19. Altın Koza Film Festivali'nin "Okullar Cinemada-Cinema Okullarda" bölümü, bu yıl da öğrencileri Cinemayla buluşturacak.

Adana Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, "Okullar Cinemada-Cinema Okullarda" bölümü kapsamında öğrenciler, Cinemaximum ve Avşar Cinemalarındaki toplam 2 salonda film izleyebilecek.

Bu özel seans 18-21 Eylül tarihleri arasında saat 10.00'da gerçekleşecek.

71 okulda ise, film gösterimleri yapılacak. 80 bin öğrenciye ulaşması hedeflenen etkinlikte, çocuklar kendileri için oluşturulan özel bir seçkiyi izleyebilecekler.

Festival kapsamında her yıl olduğu gibi yine engelliler için de özel film gösterimleri gerçekleştirilecek.

7 Eylül 2012 Cuma

Cinema oyuncuları mahkemeye gidecek



Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Filmleri ekranlarda tekrar tekrar yayınlanan Kemal Sunal’ın ailesi ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür’e tazminat davası açtı. Davaya bakan İstanbul 1. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, ailenin komedyene ait filmlerin yeni gösterimlerinden telif almasına karar verdi.



Filmin gelirlerinden Gür’ün tek başına yararlanmasının hakkaniyet ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine aykırı olduğuna kanaat getiren mahkemenin kararı Yargıtay tarafından da onaylandı. Yargıtay’ın bu onayı Yeşilçam’da memnuniyetle karşılandı. Ekranlarda devamlı filmleri dönen Cinema sanatçıları, Sunal ailesi gibi hukuk yoluna başvuracak.

Kemal Sunal filmlerinin kullanım kararı ile ilgili Cihan’a açıklamalarda bulunan ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, “Burada emsal söz konusu ise taraflar haklarını arama durumundadır.” dedi.

Telif hakları alanında kanun ve kuralların tam olarak uygulanamadığından yakınan Koçyiğit, şunları kaydetti:

“Bu sebeple oyuncular, daha evvel filmler ile ilgili haklarını yapımcılara devretti. Kuşku yok, Kemal Sunal kararının ardından hepimiz buna uygun hak arama yoluna gireceğiz. Tabii burada makul olmak, hakikate uygun davranmak gerekiyor. Zararın neresinden dönülürse kardır. Filmlerin televizyonda gösteriminden doğan haklar, bu dönemden itibaren başlasa da kardır. Geride bıraktığımız senelerde yapılan göisterimden taleplerimiz hakikate uygun olmayabilir. Ama bu dönemden itibaren televizyonda yayınlanacak filmlerden sanatçılara getirisinin olması uygundur. “

Filmleri için yargı yoluna gitmeyi ele aldığını ancak şu an için bir girişimde bulunmadığını aktaran Koçyiğit, “Telif Yasası ile ilgili beklediğimiz ilave bir kanun var. Yeni yasama döneminde gündeme gelecek. Ondan sonra ne yapıp yapmayacağımız belli olur. Dileğim pek çok kanunda olduğu gibi bu yeni kanunun uygulanmasında sorun olmamasıdır. “ ifadelerini kullandı.

Yeşilçam jönlerinden Ediz Hun ise mahkemelerin Kemal Sunal’ın ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmleri ile ilgili kararını yerinde buldu.

Cinema sanatçılarının ekranlarda oynayan filmlerinden gelir elde edemediğinden dert yanan Ediz Hun, “Maalesef filmlerimizden yapımcı diye geçinenler nemalanıyor. Biz eğer medeni bir ülke ise artık medeniyetin icaplarını yerine getirmeliyiz. Artık filme dair bütün haklardan filmin oyuncuları yararlanmalı. “ temeninlerinde bulundu.

Telif hakları ile ilgili bireysel başvuru yerine toplu başvurunun daha doğru olacağını dile getiren Hun, şöyle devam etti:

“Bir derneğin, birliğin ya da vakfın imzalar toplayıp mahkemeye gitmesi daha uygun olur. Bireysel başvuru yolu benimsenirse; onlar, yüzler müracaat ederse her şey karman çorman olur. Bu anlamda SODER, SESAM gibi dernek ve birliklerin hukuka müracaatı daha uygun olur.

Öte yandan daha evvel televizyonlarda oynayan filmler için değil de bundan böyle oynayacak filmler için talepte bulunulmalı. Zaten, Yeşilçam oyuncularından 10 erkek 10 hanım kaldı. Bunların filmini oynatırken ödeme yapılmalı. Bunlara bir şey verilmeli. Çünkü ilmde hak yapımcıdan çok oyuncudadır.”

Toplam 163 film ve dizide rol alan Fikret Hakan da telif hakları adına yeni bir yasa yapılmasını, devletin muğlâk maddeleri berrak kılmasını talep etti. Bu anlamda Kemal Sunal davasını önemli gören Hakan, burada mahkemelere tek tek başvuru yerine toplu başvurunun daha uygun olacağını savunurken; “Çünkü tek tek başvurursak dava aylar, seneler alır. Para da para olmaktan çıkar. Ayrıca oyuncular olarak patronları karşına alırız.” uyarılarını yaptı.

Hakan, Kemal Sunal’ın davasının ardından hukuki yollara başvurmak için birlik ve derneklerle görüşmeye de açık olduğunu vurguladı.

Fikret Hakan, Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun’un aksine televizyonlarda daha evvel yayınlanan filmlerden de telif alınması gerektiğini ifade etti. “Devlet, kendi menfaatleri masaya geldiğinde geriye dönük alacaklarını aldığı gibi vermeli de. “ dedi.

‘Turist Ömer’ karakteri ile milyonların gönlünde yer edinen merhum aktör Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da telif hakları adına Sunal ailesi gibi mahkemenin yolunu tutabileceklerine temas etti.

Yargıtay’ın Kemal Sunal ile ilgili onama kararını reform olarak niteleyen Kerem Alışık, “Filmlerde bütün oyuncuların ve mutfak ekibinin katkıları vardır. Bu anlamda yargının son kararı hakikaten iyi bir örnektir, ama geç alınmıştır. “ yorumunu yaptı.

Cinema sanatçıları mahkemeye gidecek


Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Filmleri ekranlarda tekrar tekrar yayınlanan Kemal Sunal’ın ailesi ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür’e tazminat davası açtı. Davaya bakan İstanbul 1. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, ailenin komedyene ait filmlerin yeni gösterimlerinden telif almasına karar verdi.