20 Eylül 2012 Perşembe

Cinema Seansları



Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, “Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını, yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.

Vatandaşların daha rahat ve huzurlu film keyfi yaşamaları için koltuk kapasitesi azalttıklarını da belirten Abdullah Arslan, “Salon 1’deki koltuk kapasitesi 316’dan 286’ya; Salon 2’de ise 130’dan 106’ya indirildi. Çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayacağız. Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Sakaryalıların vazgeçilmezi olan AKM Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, Cinema salonlarının ses ve görüntü sistemlerinin kontrol edilerek bütün bakımlarının yapıldığını ve yenileme çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Arslan, “Cinema salonlarımızdaki perdeler Sakarya’da mevcut diğer Cinema salonlarındaki perdelerden daha büyük, seyredilmeye daha elverişli konkav perdelerdir. Vatandaşlarımızın daha rahat film seyredebilmeleri için Salon 1 ve Salon 2’ de çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında salonlarımızın bakımları yapılarak ses ve görüntü sistemleri kontrol edildi. Ayrıca salonlarımızda oturma grupları yenileniyor, koltuk mesafesi 90 cm’den 120 cm’e çıkarılıyor ve zemindeki tüm kaplamalar değiştiriliyor” diye konuştu.

Cinema Salonları Yenileniyor



Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, “Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını, yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.

Vatandaşların daha rahat ve huzurlu film keyfi yaşamaları için koltuk kapasitesi azalttıklarını da belirten Abdullah Arslan, “Salon 1’deki koltuk kapasitesi 316’dan 286’ya; Salon 2’de ise 130’dan 106’ya indirildi. Çalışmalarımızı en kısa sürede tamamlayacağız. Her anlamıyla ‘yaşayan bir kültür merkezi’ olan işletmemizdeki Cinema salonlarını yenilenen yüzüyle yeni sezonda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Sakaryalıların vazgeçilmezi olan AKM Cinema salonları yeni sezona hazırlanıyor. İşletme Müdürü Abdullah Arslan, Cinema salonlarının ses ve görüntü sistemlerinin kontrol edilerek bütün bakımlarının yapıldığını ve yenileme çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Arslan, “Cinema salonlarımızdaki perdeler Sakarya’da mevcut diğer Cinema salonlarındaki perdelerden daha büyük, seyredilmeye daha elverişli konkav perdelerdir. Vatandaşlarımızın daha rahat film seyredebilmeleri için Salon 1 ve Salon 2’ de çalışmalar sürüyor. Çalışmalar kapsamında salonlarımızın bakımları yapılarak ses ve görüntü sistemleri kontrol edildi. Ayrıca salonlarımızda oturma grupları yenileniyor, koltuk mesafesi 90 cm’den 120 cm’e çıkarılıyor ve zemindeki tüm kaplamalar değiştiriliyor” diye konuştu.

Altın Koza Cİinema Atölyesi


Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi

HaberYurdum: Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi.

Adana Ortopedia Hastanesinde 19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen Cinema Atölyesinde konuşan Esin Küçüktepepınar, atölyede kendini dinlemeye gelenlere karşılıklı sohbetler yaptı. Engellilerin ve diğer dinleyicilerin filmlerle ilgili yorumlarını alan Küçüktepepınar, kendisinin filmlerle ilgili düşüncelerin anlattı.

Altın Koza Sinema Atölyesi


Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi

HaberYurdum: Cinema eleştirmeni ve köşe yazarı Esin Küçüktepepınar, Hollywood filmlerinin sonunda insanların rahatlama hissini yaşadığını belirterek, ”Son yıllarda çekilen Türk filmlerinde ise “Düzen bozuk” konularının işlendiğini söyledi.

Adana Ortopedia Hastanesinde 19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen Cinema Atölyesinde konuşan Esin Küçüktepepınar, atölyede kendini dinlemeye gelenlere karşılıklı sohbetler yaptı. Engellilerin ve diğer dinleyicilerin filmlerle ilgili yorumlarını alan Küçüktepepınar, kendisinin filmlerle ilgili düşüncelerin anlattı.



Cannes’de Üç Maymun filmiyle "En İyi Yönetmen Ödülü alan Nuri Bilge Ceylan’ın bu filmini Türkiye’de 20 bin kişinin izlediğini, daha sonra çekilen "Yazı-Tura" filmini ise 100 bin kişinin izlediğine dikkat çekti. Bu filmde “Düzen bozuk, alem kötü” konusunun işlendiğini belirten Küçüktepepınar, “Hollywood filmlerinin sonunda genellikle kahramanlar ödüllendirilir. Mutlu sonla biter. İzleyen rahatlatır. Filmlerde Amerikan rüyası anlatılır. Ama Yazı-Tura filminde ise çiçekçi olmak isteyen bir kişinin katil olması anlatılıyor. Alemin bozuk olduğunu kimse söyleyemiyor ama bu filmlerde izletilebiliyor” dedi.

Cinemanın yüzyılın başından beri politikacılar tarafından propaganda aracı olarak kullanıldığını kaydeden Küçüktepepınar, “Düzen bozuk konularının işlendiği filmler sadece Türkiye’de değil tüm dünyada vardır” diye konuştu.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Suç, Ceza ve Cinema

2. Uluslararası Suç ve Ceza Filmleri Festivali İstanbul'da, 26 Eylül'de başlayacak. Festivalde kısa ve uzun metraj filmlerin yanı sıra bir dizi panel ve tartışma da yer alacak.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin organize ettiği Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'nin ikincisi bu yıl Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılık temasıyla düzenleniyor.
26 Eylül - 4 Ekim 2012 arasında İstanbul'da gerçekleşecek festivalde kısa ve uzun metraj filmlerin yer aldığı iki uluslararası yarışma yer alıyor.
Ayrıca 50 ülkeden katılımcıların bildirilerini okuyacağı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık temalı akademik etkinlikler de festivalde izlenebilecek.
Festivalin açılış filmi Dal Gibi (Twiggy / La Brindille) Emmanuelle Millet'nin çektiği 2011 yapımı bir Fransız filmi.

Dal Gibi bir hostelde yaşamakta ve geçici işlerde çalışmakta olan 20 yaşındaki Sarah'ın etrafında döner. Sarah aktif olarak bir yetişkin gibi yaşamaya başladığında, yedi aylık hamile olduğunu keşfeder. Hiç beklemediği bu gelişme karşısında şoka uğrar. Hamileliği inkâr etmektedir. Bir anne adayı olarak bu ani durumun gerçekliğini kabul etmesi ile çalışan bir kadın olma isteğinin arasında gelip gider.
Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması'nda yer alan diğer filmlerden bazıları şunlar:
Fas yapımı, Al Nihaya'nın Son (The End) adlı filmi, Roland Edzard'ın Fransız yapımı Sessizliğin Sonu (La Fin De Silence); Fransa-Almanya ortak yapımı, Volker Schlöndorff'un çektiği Sabah Denizi (La Mer A L'aube / Das Meer Am Morgen); Almanya'dan Brigitte Maria Bertele'nin yönetmenliğini üstlendiği Yangın (Der Brand).
Erkek şiddeti, ayrımcılık, deneyimler

Festival boyunca İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu'nda birçok panel de düzenlenecek.
Hukuki eşitsizliklere karşı mücadele ve kazanımlar başlıklı ilk panelde Sema Kendirci (Türk Kadınlar Birliği), Hülya Gülbahar (KADER/Şiddete Son Platformu), Gökçeçiçek Ayata (İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi) ve Gökkuşağı Kadın Platformu birer tebliğ sunacak.
Festivalde ele alınacak diğer panellerin başlıkları şöyle:
Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığın önlenmesinde en iyi uluslararası örnekler, şiddet ayrımcılık olaylarına ilişkin deneyimler, kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik kurumsal politikalar, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önlemeye ilişkin milletlerarası sözleşmeler. (YY)
Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'yle ilgili daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Manşet fotoğrafı: Başka Bir Sessizlik filminden bir sahne.

Altın Portakal ve Altın Koza kıyaslanmasın

ADANA Büyükşehir Belediyesi'nce bu yıl 19'uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'ne katılan ünlü sunucu ve sinema yazarı Yekta Kopan, Altın Koza ve Antalya'da yapılacak Altın Portakal Film Festivali'nin kıyaslanmaması gerektiğini söyledi.
Festival konuğu olarak geldiği Adana'da DHA'ya açıklama yapan Yekta Kopan, Altın Koza'nın, sadece bu yıl değil bütün tarihi boyunca değerli bir festival olduğunu vurguladı. Kopan, festivalin özellikle son 3- 4 yıldır jüri seçimleriyle başvuran filmlerle ve festivalin şehire yayılmasıyla gücünü giderek arttırdığını kaydetti. Kopan, "Altın Koza'nın bu yıl da çok seçkin bir jüri kadrosu var. Festivalin ruhunu belirleyen biraz da jüri kadrosudur. Hem jüri kadrosunu hem de yarışma seçkisinde yer alan filmleri sağlayan çalışma grubunu tebrik etmek gerekir. Dört başı mamur bir festival oluyor" dedi.

18 Eylül 2012 Salı

Altın Koza Film Festivali başladı

ADANA Büyükşehir Belediyesi'nce bu yıl 17- 23 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 19'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali başladı.
Usta oyuncu Türkan Şoray'ın onur konuğu olduğu ve 230 filmin ücretsiz gösterileceği festivalin ilk gününde 38 ilde, 61 ayrı noktada halkla buluşan 'Gezici Cinema TIR'ının Adana'ya dönüşü kutlandı. 'Altın Koza Anadolu'nun Festivalidir' ve 'Adana'dan Anadolu'ya Türk Cineması Yollarda' sloganlarıyla gezen ve kente dönen TIR'a, Türk Chopper Derneği üyeleri motosikletleriyle eşlik ettti. Gezici Cinema TIR'ı, Uğur Mumcu Meydanı'nda Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz tarafından karşılandı. Etkinlikte Başkanvekili Zihni Aldırmaz, destek sağlayanlara plaket verdi. Altın Koza'nın çok önemli bir festival olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, her yıl festivalin daha da güçlendiğini kaydetti.

HAL KONSERİ İPTAL EDİLECEK Mİ?

Gazetecilerin, terör saldırıları ve şehitlerle ilgili, "Festival kapsamındaki konserler iptal edilecek mi?" sorusuna yanıt veren Aldırmaz şöyle konuştu: "Yaptığımız bir eğlence değil, sanat festivali. Sanat ağırlıklı çalışıyoruz. Zaten daha önce ilçelerde yapılan konserler iptal edilmişti. Ama halk konserini de iptal edebiliriz. Ben bugün sayın Valimizle değerlendireceğim, bir karar vereceğiz. Ama insanlar şöyle bilsinler duyarlılığımız, saygımız sonsuzdur bu konuda ama, teröristin istediği noktaya Türkiye'yi getirmeyiz. Biz büyük bir devletiz. Her konuda yaptığımız gibi bu konuyu da aşacağız."

Altın Koza 'merhaba' dedi!

19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 'Yaşam Boyu Onur Ödülleri' ünlü Cinema sanatçıları Perihan Savaş, Ediz Hun ile yönetmen Abdurrahman Keskiner'e verildi.
19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 'Yaşam Boyu Onur Ödülleri' ünlü Cinema sanatçıları Perihan Savaş, Ediz Hun ile yönetmen Abdurrahman Keskiner'e verildi.

Festivalin 'Açılış ve Yaşam Boyu Onur Ödülleri' töreni Merkez Park Amfi Tiyatro'da gerçekleşti. A Haber TV'de canlı olarak yayınlanan programa katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, ülkede özellikle Cinema sektöründe daha çok ulusal markaya ve uluslararası düzeyde nitekli değerlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Altın Koza Film Festivali'nin geleneksel hale gelmiş bir organizasyon olmakla kalmayıp marka haline geldiğini belirten Arıcı, özellikle bu yıl yapılan değişiklikler ile sadece Adana değil, diğer illerin de Cinema ile buluşma imkanı yakaladığını kaydetti. Festivalin Türkiye'nin uluslararası alanda tanıtımına katkı sağladığını ifade eden Arıcı, "Film Yönetmenleri Derneği tarafından Cinemanın temel unsurlarından biri olan yönetmenin daha iyi tanımlanması konusunda bir kapı açmak amacıyla 'Film-Yön En İyi Yönetmen' ödülünün verilmesi festival açısından oldukça önemli bir yeniliktir. Yurtdışındaki festivallerde gerçekleştirilen bu uygulama ile filmlerin yönetmenler gözüyle bağımsız bir şekilde değerlendirilmesine imkan veriyor." dedi.



UZUN METRAJ FİLME 49 MİLYON 76 BİN TL DESTEK

Bakanlığın 2005-2011 yılları arasında 225 uzun metraj filme 49 milyon 76 bin TL destek verdiğini dile getiren Arıcı, şöyle devam etti: "Bu desteklerle üretimde bir canlanma meydana gelmiştir. 2005 yılında gösterime giren yerli film sayısı 27 iken 2011 yılında bu sayı 70 olmuştur. 2011 yılında gösterime giren 70 yerli filmin 28'i yani yaklaşık yüzde 40'ı bakanlığımız tarafından desteklenmiş filmlerdir. Bu yıl festivalin 'Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması' bölümündeki 14 filmin 10'nu (Araf, Ateşin Düştüğü Yer, Aziz Ayşe, Babamın Sesi, Gözetleme Kulesi, Rüzgarlar, Şimdiki Zaman, Yabancı, Yeraltı ve Yük) bakanlığımız desteği ile çekilmiştir. Festivalde yarışan filmlerin büyük çoğunluğu bakanlık yardımıyla gerçekleştirilmesi Türk Cinemasına verilen desteğin karşılığının alındığının önemli bir göstergesidir."
Türk Cinemasının yakaladığı ivmeyi kaybetmemesini arzu ettiklerini haTIRlatan Arıcı, sektörün yakaladığı başarıyı sürdürmesinin yolunun genç Cinemacıların yetiştirilmesine bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise kentin geçmişten bugüne Cinema sanatıyla iç içe yaşamış önemli bir merkez olduğunu vurguladı. Bu yıl ilk kez gezici Cinema TIR'ının 61 gün, 14 bin 500 km. yol alarak Anadolu halkıyla buluşturduklarını hatırlatan Aldırmaz, bu uzun ve meşakkatli yolda kendilerine destek veren kişi ve kurumlara teşekkür etti. Cinema Müzesi'ni büyüteceklerine işaret eden Aldırmaz, terör saldırılarını da lanetledi.

SAVAŞ: SİNEMALARI GÖRMEK İSTİYORUM

Yaşam Boyu Onur Ödülü alan sanatçılardan Perihan Savaş, 5 yaşında şehir tiyatrolarına girdiğini, 1971'de ise Cinemaya başlayarak, 50 yıllık sanat yaşamını geride bıraktığını söyledi. Bu emeğin karşılığı olarak ödüle layık görülmekten duyduğu mutluğu dile getiren Savaş, "Altın Koza'dan bu ödülü almak ayrı bir onur kaynağı. Çok heyecanlıyım. Adana halkına teşekkür ediyorum. Yıllardır Cinema ile iç içeyiz. Belediyeye rica ediyorum. Eskiden galalara geldiğimiz dönemde bir gecede 15–20 Cinema salonunu dolaşırdık. Tekrar o Cinemaları görmek istiyorum. Çok sevinçliyim. Bir o kadar da üzgünüm. Evet sanatçıyım, aynı zamanda bir anneyim. Artık anneler ağlamasın." şeklinde konuştu.

"ALTIN KOZA SİNEMA VE SANATA KÖPRÜ OLMUŞTUR"

Ödülünü Vali Hüseyin Avni Coş'un elinden alan yönetmen Abdurrahman Keskiner ise Adana ve Altın Koza'nın meslek yaşamında önemli bir yer işgal ettiğine dikkat çekti. Başlangıcından buyana festivali yakından takip ettiğini ve burada görevler üstlendiğini anlatan Keskiner, ustası Yılmaz Güney'den ödül almanın gururunu yaşadığını aktardı. Altın Koza'nın Cinema ve sanata yıllarca köprü vazifesi gördüğünü bildiren Keskiner, "50 yıldır İstanbul'da Cinemaya hizmet veriyorum. Festival, kimi zaman kesintilere uğrasa da dimdik ayakta kalmıştır. Burada büyük sanatçılar yetişti." ifadelerini kullandı.

Türk Cinemasının ünlü aktörlerinden Ediz Hun ise Adana'nın güzelliklerinden övgüyle bahsetti. Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Neriman Köksal, Ekrem Bora, Sadri Alışık gibi Cinemanın emekçilerini anan Hun, ödülü bu isimler adına aldığını kaydetti.

Sunuculuğunu Caner Cindoruk'un yaptığı törene AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, Uluslararası Altın Koza Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri Başkanı Ferzan Özpetek, sanatçılar Nurgül Yeşilçay, Menderes Samancılar, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Yusuf Sezgin gibi çok sayıda sanatçının katıldığı geceye vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi.

17 Eylül 2012 Pazartesi

cinema, Cinema Film, online cinema izle


Trabzon'da son zamanlarda çok sayıda Cinema ve reklam filmi çekilirken, yöre halkından yüzlerce kişi de bu yapımlarda yer aldı.

Doğal güzellikleri, Cinema ve reklam çekimlerinde kullanılmaya uygun mekanları nedeniyle Trabzon, son yıllarda yapımcı ve yönetmenlerin ilk tercihleri arasına giriyor.
Film, dizi ve belgesel çekimi açısından önemli çalışmaların yapıldığı kentte, bu sektörün gelişmeye başlamasıyla yeni yatırımlar da yerini alıyor.
Trabzon'da kurulan Akademi Trabzon Cast Ajansı Genel Koordinatörü Özer Çağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'da son zamanlarda art arda dizi ve Cinema filmlerinin çekilmeye başlandığını belirterek, ''Trabzon, Cinema ve dizi çekimleri konusunda önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor, biz de buradaki var olan potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. İki reklam filmi, iki uzun metrajlı filme kast verdik. Yani oyuncu seçimi yaptık'' dedi.



600 kişi başvurdu, 300 kişi rol aldı
Çağlayan, yaklaşık 600 kişinin reklam ve filmlerde oynamak için kendilerine başvuruda bulunduğunu ifade ederek, ''600 kişinin 300'ü filmlerde, reklamlarda oynadı. Bu anlamda insanların parasal kazanç sağlayabilecekleri bir ortamın olduğunu da gördük. Bu da bizim için önemliydi'' diye konuştu.
Oyunculuk eğitimi alan kişilere, gerektiği takdirde başka dallarda da eğitim verdiklerini belirten Çağlayan, ''Bu eğitimler için çok önemli müzisyen ve tiyatroculardan destek alıyoruz. Eğitici kadromuz, alanında kendini kanıtlamış, başarılı insanlardan oluşmaktadır. Biz bir kalite ve standardı tutturmak için yola çıktık. Bu kalite öncelikli olarak eğitimi verecek kişilerden başlar. Mutlak olması gerekenler, kalite ve sürekliliktir. Madem ki biz bir akademiyiz, o zaman bir sürekliliğimiz olmak zorundadır'' dedi.
Akademi Trabzon eğitmenlerinden Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ceyhun Gen ise akademi olarak, dizilere, televizyonlara, reklamlara ve bu tarz projelere oyuncu hazırlayarak oyuncu koçluğu yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Nasıl ki konservatuvara oyuncu hazırlıyor, temel oyunculuk dersleri veriyoruz, aynı şekilde reklamlara, dizilere, televizyonlara da oyuncu gönderiyoruz. Bunun için 7'den 77'ye öğrencilerimiz oluyor. Onlara eğitim veriyoruz. Karadeniz Bölgesi özellikle de Trabzon, bu anlamda çok fazla projeye imza atan bir yer. Yakın zamanda çekilen iki filme kast sağlamaya çalıştık. Eğitimini verdiğimiz arkadaşlarımızı, film yapımcıları ya da kast direktörleri geldiği zaman izliyor ve onaylıyor.''

Gezici Cinema Evine Dönüyor

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Gezici Cinemanın yolculuğu 16 Temmuz 2102 tarihinde başladı. Uğur Mumcu Meydanı’nda basın toplantısı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, hem kamuoyuna gezici Cinemayı tanıttı, hem de gezici Cinema etkinliği ile amaç ve hedeflerini anlattı.

Altın Koza’nın Anadolu’nun festivali olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, “Gittiğimiz her yere Çukurova insanının sıcaklığını, selamını ve sevgisini götüreceğiz” ifadesini kullandı. Tanıtım toplantısının ardından gezici Cinema 2 ay sürecek uzun yolculuğuna uğurlandı.


İLK DURAK TUFANBEYLİ OLDU

“Türk Cineması Yollarda” ve “Altın Koza Anadolu’nun Festivalidir” sloganları ile uğurlanan gezici Cinemanın ilk durağı Adana’nın Tufanbeyli ilçesi oldu. Sonra da Saimbeyli…

Adana’nın ilçelerinden turuna başlayan gezici Cinema, sadece Türk Cinemasının seçkin örneklerini insanlarla buluşturmakla kalmadı, geleneksel gösterilerimizden gölge oyunu yani Hacivat-Karagöz, Büyükşehir Belediyesi Bandosu gösterileri, konserler ve diğer gösterilerle en uzak yerlere yürek dolusu sevgi ve selam taşıdı.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da her katıldığı etkinlikte büyük ilgi gördü, programının yoğunluğu nedeniyle katılamadığı yerlerde ise kendisine teşekkür edildi.

Adana’nın ilçelerindeki turun tamamlanmasının ardından Türk Cineması uzun yolculuğuna batıdan doğuya, güneyden kuzeye ülkenin her yanını dolaşarak devam etti.

Sivas bu geziler içinde iz bırakanlardan biriydi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz Sivas’ta merhum genel sekreter İsmail Hakkı Develi’nin kabrini ziyaret ederek, dua etti.

Zihni Aldırmaz Sivas’ta Valilik ve Belediye ziyaretlerinin dışında iki ayrı düğünde nikah şahitliği yaparak, Sivaslılarla sıcak olan ilişkisini güçlendirdi.

DARENDE’DE ORTAK AKIL BULUŞMASI

Malatya’nın Darende ilçesindeki etkinlik ise tam anlamıyla “Ortak Akıl” buluşmasına sahne oldu.

Darende’deki etkinliklere Zihni Aldırmaz’ın yanısıra Adana Ticaret Odası Başkanı Ali Gizer, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan da katıldı. Elele sahneye çıkan Adana’nın ileri gelenleri Adana dayanışmasını Darende’de de ortaya koydular.

Doğudaki seferinde güzergahını Batman-Hasankeyf, Diyarbakır-Çermik, Şanlıurfa-Harran ve Adıyaman olarak belirleyen gezici Cinema 38 ilde, 61 noktaya 14 bin 500 kilometre katederek ulaştı. Gezici Cinema bu uzun Anadolu seferini Kahramanmaraş ile noktalıyor ve 36 milyon Anadolu insanı ile Türk Cinemasını buluşturmuş oluyor.

Şimdi Adanalı yarın Anadolu’nun büyük bölümünü dolaşarak evine dönen gezici Cinemayı karşılamaya hazırlanıyor.

Bu buluşmanın 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin başlangıç gününe denk gelmesi de ayrı bir anlam taşıyor.

Gezici Cinema Evine Dönüyor

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Altın Koza etkinlikleri kapsamında Anadolu’yu dolaşan ve Türk Cinemasını Anadolu insanıyla buluşturan gezici Cinema, yarın Adana’ya dönüyor.

Gezici Cinemanın yolculuğu 16 Temmuz 2102 tarihinde başladı. Uğur Mumcu Meydanı’nda basın toplantısı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, hem kamuoyuna gezici Cinemayı tanıttı, hem de gezici Cinema etkinliği ile amaç ve hedeflerini anlattı.

Altın Koza’nın Anadolu’nun festivali olduğunu belirten Zihni Aldırmaz, “Gittiğimiz her yere Çukurova insanının sıcaklığını, selamını ve sevgisini götüreceğiz” ifadesini kullandı. Tanıtım toplantısının ardından gezici Cinema 2 ay sürecek uzun yolculuğuna uğurlandı.

13 Eylül 2012 Perşembe

Cinema TV


TP Vision, Philips Smart TV'lerde hayata geçirdiği FilmClub uygulaması ile bini aşkın her an izlemeye hazır yüksek görüntü kalitesindeki film, belgesel, dizi ve çocuk programını kullanıcılarına sunarak fark yaratmaya devam ediyor.

Medyavizyon ve CinemaTV'nin grup şirketi olarak varlığını sürdüren FilmClub, bağlı olduğu grubun sahip olduğu deneyim ve güçlü içerik arşiviyle pazarda öncü konumunda. Türkiye'nin film, dizi, anime ve belgesel temalarinda en özgün içerik arşivine sahip 'Premium Video Servisi' olan FilmClub, kullandığı teknolojiler ve aynı anda 70 bin kişiye hizmet verebilecek kurulu CDN altyapısıyla Türkiye'nin en kusursuz ve kullanıcıyı en az yoran 'Premium Video Servisi' olarak da tanınıyor.



Saniyeler içinde istenilen içeriğe ulaşma

Eylül ayı itibari ile Philips Smart TV'lerde hayata geçecek FilmClub uygulamasında, kullanıcılar FilmClub'a giriş yaptıktan sonra servis içeriklerinden dilediklerini hemen Türkçe veya orjinal dil-alt yazı opsiyonlarıyla yüksek görüntü kalitesinde izlemeye başlayabiliyor. Ayrıca canlı kanallarda 1 saat geriye kadar DVR opsiyonu bulunan FilmClub'da kullanıcılar içeriği anında ileri veya geriye sarıp da izleyebiliyorlar.

FilmClub içeriği aylık bini aşkın her an izlemeye hazır filmler, belgesel, diziler, çocuk içerikleri ve animelerden oluşuyor. Ayrıca 24 saat canlı yayın yapan 3 adet özel tematik CinemaTV kanalı (CinemaTV Aksiyon, CinemaTV Aşk ve CinemaTV 1001) da bu içeriğe eşlik ediyor. Uygulamada,Eylül ayı itibariyle her an izlemeye hazır 400 adet film içeriği mevcut, bunun haricinde arşivde 950'yi aşkın dizi, belgesel, anime ve çocuk programı içeriği de bulunuyor. Hedef yıl sonu itibariyle bu rakamın 2000'lere çıkması.

Ülkesinde cinema yasak, o yönetmen oldu

Suudi Arabistan'nın ilk kadın yönetmeni Hayfa el Mansur'un filmi "Wadjda", Venedik Film Festivali'nde gösterildi


Suudi Arabistan'ın ilk kadın yönetmeni Hayfa el Mansur (Haifaa al-Mansour)'un çektiği ve Arap toplumunda kadınlara yönelik baskıyı anlatan "Vacda" (Wadjda) adlı film Venedik Film Festivali'nde gösterildi.

Tamamı Suudi Arabistan'da çekilen ilk film olma özelliği de taşıyan film, Riyad'da yaşıyan 11 yaşındaki bir kız çocuğun yeşil bir bisiklete sahip olma hayalini konu alıyor.

Şair Abdul Rahman Mansur'un kızı olan Hayfa el Mansur Kahire Amerikan Üniversitesi'nde karşılaştırmalı edebiyat okudu. Cinema kariyerine "The Bitter Journey" ve "The Only Way Out" adlı kısa filmlerle başlayan Mansur; Gölgesiz Kadınlar (Women Without Shadows) adını verdiği ve Basra Körfezi'nde yaşayan kadınların bilinmeyen hayatını anlattığı belgeselle Muscat Film Festivali'nde en iyi belgesel ödülünü kazandı.

10 Eylül 2012 Pazartesi

Cinema tarihinde bir ilk olacak!

İlk kez bir Cinema filmi Cinemalarda değil web ortamında vizyona giriyor. Yapımcılığını DGB MEDYAnın, yönetmenliğini ise Hakkı Görgülünün yapacağı Kalbim filmi 14 Şubat 2014 günü web ortamında vizyona girecek.

Sacramento ve İstanbul arasında geçen hazin bir Facebook aşkının anlatıldığı film iPhone, iPad ve Facebook üzerinden de izlenebilecek. Film İngilizce, İspanyolca ve Çince alt yazı seçenekleri ile aynı anda tüm dünyadan da izlenebilme özelliğine sahip olacak.


Filmin yönetmeni Hakkı Görgülü, DGB MEDYA olarak uzun zamandır bu projenin hazılığındaydık. Türk Cineması için büyük bir atılım olacak, ülkemizde bir ilki gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz dedi.

Proje içersinde alanında uzmanlaşmış dünyaca ünlü isimlerle çalıştığını belirten Hakkı Görgülü, izleyenleri iyi ve kaliteli bir aşk filminin beklediğini belirtti. Filmin oyuncu kadrosu henüz netleşmezken alınan bilgilere göre; Dünya ve Türk Cinemasından yıldızların filmde oynaması öngörülüyor.

Geleceğin aslanı Ali Aydın

Yönetmen Aydın, 'Küf' adlı filmiyle Venedik Film Festivali'nden eli boş dönmedi.
ALİ Aydın'ın ilk uzun metrajlı filmi Küf, dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali'nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülü kazandı. Yönetmen Ali Aydın, "Bugün dünyada binlerce kayıp var. Ödülü kayıplarını aramaktan asla vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ne adıyorum" dedi.


Geleceğin Aslanı'na layık görülen Küf, 2 Eylül Pazar günü International Film Critics' Week (Uluslararası Film Eleştirmenleri Haftası) Bölümü'nde dünya prömiyeri yaptı. Filmin İtalya haklarını alan Sacher Film'in sahibi, ünlü İtalyan yönetmen, oyuncu ve yapımcı Nanni Moretti de gala gösteriminde film ekibini yalnız bırakmamış ve ekiple beraber filmi izlemişti.



TÜRKİYE PRÖMİYERİ ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA

Küf'ün Türkiye prömiyeri ise 6-12 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 49'uncu Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal yarışma bölümünde gerçekleştirilecek. 18 yıldan bu yana kayıp olan oğlunu arayan, demiryollarında yol bekçisi olan Basri'nin, toplum tarafından yalnızlaştırılmasını ve vicdanın insanı ummadığı bir anda nasıl çepeçevre sarabileceğini anlatan Küf'ün başrollerinde Ercan Kesal, Muhammet Uzuner ve Tansu Biçer yer alıyor.


Türkiye- Almanya ortak yapımı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Cinema Genel Müdürlüğü'nün ve Hamburg Film Fonu desteğiyle gerçekleştirilen filmin çekimleri geçtiğimiz sene Adana'nın Pozantı ilçesinde ve Belemedik Köyü'ndeki Hacıkırı Tren İstasyonu'nda gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl Saraybosna Film Festivali'nde 'Work in Progress Ödülü'nü kazanan filmin post prodüksiyon işlemleri Berlin'de tamamlandı. Yapımcılığını Motiva Film ve Yeni Cinemacılar'ın beraber üstlendiği filmin görüntü yönetmenliğini Murat Tuncel yaparken, sanat yönetimi Yunus Emre Yurtseven ve Meral Efe'ye ait.


Ali Aydın'ın 'Senarist-Yönetmen' olduğu filmde Ercan Kesal, Muhammet Uzuner, Tansu Biçer rol aldı. Yapımcılığını Gökçe Işıl Tuna, Sevil Demirci, Cengiz Keten, Ali Aydın'ın üstlendiği filmin ortak Yapımcıları; Falk Nagel, Jessica Landt. Görüntü Yönetmenliği'ni Murat Tuncel; Sanat Yönetmenliğini; Yunus Emre Yurtseven, Meral Efe'nin yaptığı Küf'ün konusu şöyle:


"Basri, demiryollarında yol bekçisi olarak çalışmaktadır ve yalnızdır. Tek oğlu olan Seyfi tam 18 yıl önce, okuduğu üniversitede öğrenciyken gözaltına alınmış ve o günden sonra hiç kimse Seyfi'den başka bir haber alamamıştır. Bu durumda ne ölüdür Seyfi ne sağ, ne vardır ne de yok. Basri'nin oğlu kaybolduktan altı yıl sonra eşi de ölmüştür. Basri oğlunun kaybından sonra kendisini yavaş yavaş toplumdan soyutlamaya başlar. Onu günden güne çepeçevre saran bir umut yaşatır."


ALİ AYDIN


Filmin Yönetmeni Ali Aydın, 1981'de İstanbul'da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Yönetimi (Art Manegement) bölümünde okudu. Çeşitli film ve televizyon dizilerinde yönetmen asistanlığı yaptı. Senaryosunu yazıp, yönettiği ve Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen 'Küf', Aydın7ın ilk Cinema filmi oldu. Yönetmenliğini Ömür Atay'ın yapacağı "Evine Dön" isimli Kültür Bakanlığı destekli Cinema filminin senaristliğini yaptı.

Geleceğin aslanı Ali Aydın

Yönetmen Aydın, 'Küf' adlı filmiyle Venedik Film Festivali'nden eli boş dönmedi.
ALİ Aydın'ın ilk uzun metrajlı filmi Küf, dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali'nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülü kazandı. Yönetmen Ali Aydın, "Bugün dünyada binlerce kayıp var. Ödülü kayıplarını aramaktan asla vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ne adıyorum" dedi.


Geleceğin Aslanı'na layık görülen Küf, 2 Eylül Pazar günü International Film Critics' Week (Uluslararası Film Eleştirmenleri Haftası) Bölümü'nde dünya prömiyeri yaptı. Filmin İtalya haklarını alan Sacher Film'in sahibi, ünlü İtalyan yönetmen, oyuncu ve yapımcı Nanni Moretti de gala gösteriminde film ekibini yalnız bırakmamış ve ekiple beraber filmi izlemişti.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Cinema oyuncuları mahkemeye..


Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Altın Koza'dan Cinema


Adana Büyükşehir Belediyesi 19. Altın Koza Film Festivali'nin "Okullar Cinemada-Cinema Okullarda" bölümü, bu yıl da öğrencileri Cinemayla buluşturacak.

Adana Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, "Okullar Cinemada-Cinema Okullarda" bölümü kapsamında öğrenciler, Cinemaximum ve Avşar Cinemalarındaki toplam 2 salonda film izleyebilecek.

Bu özel seans 18-21 Eylül tarihleri arasında saat 10.00'da gerçekleşecek.

71 okulda ise, film gösterimleri yapılacak. 80 bin öğrenciye ulaşması hedeflenen etkinlikte, çocuklar kendileri için oluşturulan özel bir seçkiyi izleyebilecekler.

Festival kapsamında her yıl olduğu gibi yine engelliler için de özel film gösterimleri gerçekleştirilecek.

7 Eylül 2012 Cuma

Cinema oyuncuları mahkemeye gidecek



Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Filmleri ekranlarda tekrar tekrar yayınlanan Kemal Sunal’ın ailesi ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür’e tazminat davası açtı. Davaya bakan İstanbul 1. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, ailenin komedyene ait filmlerin yeni gösterimlerinden telif almasına karar verdi.



Filmin gelirlerinden Gür’ün tek başına yararlanmasının hakkaniyet ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine aykırı olduğuna kanaat getiren mahkemenin kararı Yargıtay tarafından da onaylandı. Yargıtay’ın bu onayı Yeşilçam’da memnuniyetle karşılandı. Ekranlarda devamlı filmleri dönen Cinema sanatçıları, Sunal ailesi gibi hukuk yoluna başvuracak.

Kemal Sunal filmlerinin kullanım kararı ile ilgili Cihan’a açıklamalarda bulunan ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, “Burada emsal söz konusu ise taraflar haklarını arama durumundadır.” dedi.

Telif hakları alanında kanun ve kuralların tam olarak uygulanamadığından yakınan Koçyiğit, şunları kaydetti:

“Bu sebeple oyuncular, daha evvel filmler ile ilgili haklarını yapımcılara devretti. Kuşku yok, Kemal Sunal kararının ardından hepimiz buna uygun hak arama yoluna gireceğiz. Tabii burada makul olmak, hakikate uygun davranmak gerekiyor. Zararın neresinden dönülürse kardır. Filmlerin televizyonda gösteriminden doğan haklar, bu dönemden itibaren başlasa da kardır. Geride bıraktığımız senelerde yapılan göisterimden taleplerimiz hakikate uygun olmayabilir. Ama bu dönemden itibaren televizyonda yayınlanacak filmlerden sanatçılara getirisinin olması uygundur. “

Filmleri için yargı yoluna gitmeyi ele aldığını ancak şu an için bir girişimde bulunmadığını aktaran Koçyiğit, “Telif Yasası ile ilgili beklediğimiz ilave bir kanun var. Yeni yasama döneminde gündeme gelecek. Ondan sonra ne yapıp yapmayacağımız belli olur. Dileğim pek çok kanunda olduğu gibi bu yeni kanunun uygulanmasında sorun olmamasıdır. “ ifadelerini kullandı.

Yeşilçam jönlerinden Ediz Hun ise mahkemelerin Kemal Sunal’ın ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmleri ile ilgili kararını yerinde buldu.

Cinema sanatçılarının ekranlarda oynayan filmlerinden gelir elde edemediğinden dert yanan Ediz Hun, “Maalesef filmlerimizden yapımcı diye geçinenler nemalanıyor. Biz eğer medeni bir ülke ise artık medeniyetin icaplarını yerine getirmeliyiz. Artık filme dair bütün haklardan filmin oyuncuları yararlanmalı. “ temeninlerinde bulundu.

Telif hakları ile ilgili bireysel başvuru yerine toplu başvurunun daha doğru olacağını dile getiren Hun, şöyle devam etti:

“Bir derneğin, birliğin ya da vakfın imzalar toplayıp mahkemeye gitmesi daha uygun olur. Bireysel başvuru yolu benimsenirse; onlar, yüzler müracaat ederse her şey karman çorman olur. Bu anlamda SODER, SESAM gibi dernek ve birliklerin hukuka müracaatı daha uygun olur.

Öte yandan daha evvel televizyonlarda oynayan filmler için değil de bundan böyle oynayacak filmler için talepte bulunulmalı. Zaten, Yeşilçam oyuncularından 10 erkek 10 hanım kaldı. Bunların filmini oynatırken ödeme yapılmalı. Bunlara bir şey verilmeli. Çünkü ilmde hak yapımcıdan çok oyuncudadır.”

Toplam 163 film ve dizide rol alan Fikret Hakan da telif hakları adına yeni bir yasa yapılmasını, devletin muğlâk maddeleri berrak kılmasını talep etti. Bu anlamda Kemal Sunal davasını önemli gören Hakan, burada mahkemelere tek tek başvuru yerine toplu başvurunun daha uygun olacağını savunurken; “Çünkü tek tek başvurursak dava aylar, seneler alır. Para da para olmaktan çıkar. Ayrıca oyuncular olarak patronları karşına alırız.” uyarılarını yaptı.

Hakan, Kemal Sunal’ın davasının ardından hukuki yollara başvurmak için birlik ve derneklerle görüşmeye de açık olduğunu vurguladı.

Fikret Hakan, Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun’un aksine televizyonlarda daha evvel yayınlanan filmlerden de telif alınması gerektiğini ifade etti. “Devlet, kendi menfaatleri masaya geldiğinde geriye dönük alacaklarını aldığı gibi vermeli de. “ dedi.

‘Turist Ömer’ karakteri ile milyonların gönlünde yer edinen merhum aktör Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da telif hakları adına Sunal ailesi gibi mahkemenin yolunu tutabileceklerine temas etti.

Yargıtay’ın Kemal Sunal ile ilgili onama kararını reform olarak niteleyen Kerem Alışık, “Filmlerde bütün oyuncuların ve mutfak ekibinin katkıları vardır. Bu anlamda yargının son kararı hakikaten iyi bir örnektir, ama geç alınmıştır. “ yorumunu yaptı.

Cinema sanatçıları mahkemeye gidecek


Yargıtay’ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.

Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

‘Turist Ömer’ tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Filmleri ekranlarda tekrar tekrar yayınlanan Kemal Sunal’ın ailesi ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür’e tazminat davası açtı. Davaya bakan İstanbul 1. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, ailenin komedyene ait filmlerin yeni gösterimlerinden telif almasına karar verdi.

Cinema dünyasında yeni tartışma!

2 gün önce yönetmen İsmail Güneş'in son filmi "Ateşin Düştüğü Yer", dünyanın köklü festivallerinden Montreal Film Festivali'nde En İyi Film ve FIPRESCI ödüllerini kazandı. Oysa aynı film, geçtiğimiz yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ön elemeden geçemeyip yarışma dışı kalmıştı. Bu durum, sinema dünyasında yeni bir tartışmaya yol açtı.

Dünya çapında bir festivalden ödüllerle dönen bir filmin Altın Portakal'a seçilmemesinin nedenleri ne olabilir? Acaba İsmail Güneş sağ görüşlü bir yönetmen olduğu için mi elenmişti? Altın Portakal'da çoğunlukla ilk filmlerin yarışacak olmasını nasıl değerlendirmeliyiz?

Sinema eleştirmenlerine sordum...

İki efsane oyuncu Datça'da buluştu


7'nci Datça Altın Badem Cinema ve Kültür Festivali'nde Onur Ödülü'ne layık görülen Filiz Akın: Bu ödülün benim için ayrı bir önemi var; bugün benim setlere ayak basmamın 50'nci yılı...
7'nci Datça Altın Badem Cinema ve Kültür Festivali'nin bu yılki onur konuğu, Türk Cineması'nın unutulmaz ismi Filiz Akın'dı. Datça Amfi Tiyatro'da gerçekleştirilen gecede; Akın, Onur Ödülü'nü usta oyuncu Fatma Girik'in elinden aldı. İki efsane, Datçalılar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

Telif zaferi cinema oyuncularını umutlandırdı

Kemal Sunal'ın TV kanallarında yayınlanan her filmi için ailesine telif hakkı veren mahkeme kararının ardından meslek odaları hareketlendi

1995 öncesi filmlerin, kullanıma sürülmeden önce söz konusu eserde rol alan oyunculardan izin almak zorunluluğu getiren Yargıtay kararının ardından ortak hareket eğiliminde bulunan sinema sanatçıları telif taleplerini mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.

Film Yapımcıları Meslek Birliği'nin (FİYAB) hukuk işleri sorumlusu avukat Kaan Koçali, Yargıtay'ın merhum sanatçı Kemal Sunal'ın ailesinin, sanatçının 2 filminin yapımcısı aleyhine açtığı tazminat davasını onamasının, oyuncular için olumlu bir karar olduğunu ancak bu konunun yasal düzenlemeye kavuşturulmadığı için, hak sahiplerinin ayrı ayrı mahkemeye gitmesi gerektiğini söyledi.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, merhum sanatçı Kemal Sunal'ın oynadığı ''Düttürü Dünya'' ve ''Yoksul'' filmlerinin televizyona satışından elde edilen telif bedellerinden sanatçının ailesine vermediği gerekçesiyle yapımcı Şerafettin Gür hakkındaki 2 bin liralık maddi tazminat cezasını onamasının ardından benzer durumda olan başka sanatçılar da hukuk mücadelesi başlatmaya hazırlanıyor.
FİYAB Hukuk Sorumlusu Kaan Koçali, benzer şekilde hak kaybına uğrayan oyuncular için kararın emsal nitelikte olabileceğini belirtti.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararının, oyunculara haklarının teslim edilmesi konusunda önemli bir karar olduğunu ifade eden Koçali, ''Ancak her olayı kendi içinde değerlendirmek gerekir. Yargıtay kararı, yerel mahkeme için emsal teşkil edebilir ama yüzde 100 kesin karar olarak kabul edilemez. Karar bir yasal düzenleme gibi düşünülemez. Hak sahiplerinin ayrı ayrı mahkemeye gitmesi gerekir. Yerel mahkemeler mutlaka Yargıtay'ın kararını dikkate alacaklardır. Ama yüzde 100 bu karar uygulanacak diye bir durum söz konusu olmaz'' dedi.

- Ediz Hun: ''Birlikte hareket etmeliyiz'' -

Yeşilçam'ın unutulmaz jönlerinden Ediz Hun da Yargıtay'ın kararını oyuncular açısından çok olumlu bulduğunu ifade etti. Yayıncıların, karar nedeniyle, yargıya başvuran sanatçıların filmlerini göstermeme gibi bir yola başvurabileceklerine dikkati çeken Ediz Hun, oyuncuların birlikte hareket etmeleri gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
''Ailelerin, gençlerin evlerinde rahatça izleyebildikleri bizim dönemin filmlerinde rol almış çok az kişi kaldı. Bugün hemen hepsi yaşlı insanlar. Bu kişilere cüzi de olsa hakları verilmesi gerekiyor. Yalnızca başrol oyuncularının değil yardımcı rollerde oynayan kişiler de, oynadıkları filmler gösterildiğinde mutlu edilmeliler. Filmlerde başrol oynayan oyuncuların büyük bölümünün maddi durumunun iyi olduğunu kabul edersek, 'Filmlerim gösterilse de bana yeter' diyen oyuncular da olabilir. Yayıncılar da, yargıya başvuran oyuncular yerine bu oyuncuların filmlerini göstermeyi tercih edebilirler. Bu nedenle tüm sanatçılar, fikir ayrılığına düşmeden, birlikte hareket etmeli.''

-BİROY Genel Sekreteri Aslı Şahin-

Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY) Genel Sekreteri Aslı Şahin de, Yargıtay'dan bekledikleri bir kararın çıktığını dile getirerek, ''Bize göre olması gereken oldu. Bu kararın önemli kapılar açacağını düşünüyoruz. Temsil ettiğimiz 400'e yakın oyuncu var. Onlar adına daha önce ihtarnamelerimizi çekmiştik. Şimdi dava sürecini başlatacağız. Umarım olumlu olur'' dedi.

6 Eylül 2012 Perşembe

Altın Koza'da sessiz cinema dönemi!

19. Altın Koza Film Festivali, Hollywood'un Altın Çağı'nı, gösterim programında yer alan 'Sessiz Filmler, Çınlayan Kahkahalar' başlığı altında, günümüz izleyicisiyle buluşturuyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 17-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek 19. Altın Koza Film Festivali, Hollywood'un Altın Çağı'nı, gösterim programında yer alan 'Sessiz Filmler, Çınlayan Kahkahalar' başlığı altında, günümüz izleyicisiyle buluşturuyor.

Bölüm kapsamında Charlie Chaplin'in hayat verdiği "Şarlo"yu, yine Chaplin'in yazdığı ve yönettiği hikayeler izleyiciyle buluşacak. Kırık bir aşk hikayesinin arka planında, sınıfsal sorunların anlatıldığı "Şehir Işıkları" (City Lights), insanoğlunun evrensel tutkularının yol açtığı kaos ve çatışmanın gözler önüne serildiği "Altına Hücum" (Gold Rush), savaşın anlamsızlığından dem vurulan "Şarlo Askerde" (Shoulder Arms), Şarlo'nun aşık olduğu kızı zengin adama kaptırmama çabasını anlatan "Şarlo Kırlarda" (Sunnyside) ve sevimli bir köpekle dayanışmasının görüleceği "Köpek Hayatı" (A Dog's Life) bölüm kapsamında izleyiciyle buluşacak.



İşin 'fantastik' tarafını bahane ederek şahane alaycılıkta bir toplumsal eleştiri yapan Fransız yönetmen René Clair'in "Paris Uyurken" (Paris qui dort) adlı başyapıtı da yer alıyor.

Sessiz Cinemada Buster Keaton'ın yeri ayrıdır. Bu bölümdeki "İstimbot Bill, Jr" (Steamboat Bill, Jr) filminde Keaton denizci babasının gözüne girmeye çabalarken ortalığı kırıp geçirecek.

Bölümde, Chaplin'in incelikli duygusallığı ve Keaton'ın teknik ustalığının birleşimi olarak nitelendirebilecek "Harold Lloyd" da unutulmamış. Llyod'un yanlışlıklar komedyasının bir kurbanı olarak kerhen tırmandığı saat kulesiyle Cinema tarihinin en bilinen sahnelerinden birine imza attığı filmi "En Sonra Güven" (Safety Last), üniversiteye başlayan hevesli gencin beklenmedik rekabet ortamında yalpalaması izlenecek "Lui Kolejde" (The Freshman), 1919 tarihli "Babana Sor" (Ask Father) ile sevdiği kıza kavuşmak için çeşitli fedakarlıklar yaptığı "Sayın Billy Blazes" (Billy Blazes, Esq.), 19. Altın Koza Film Festivali kapsamında görülebilecek.
Filmlerin bir bölümünü, Harold Lloyd'un torunu Suzanne Llyod sunacak.

Başkentlilere Cinema rehberi


Başkentte bu hafta biri Türk filmi olmak üzere 8 yeni film gösterime giriyor.

Macera komedi türündeki animasyon filmi ''Cesur'' seyirciyle buluşacak. Filmin yönetmen koltuğunda Mark Andrews ve Brenda Chapman otururken, başrolleri ise Kelly MacDonald, Billy Connolly ve Emma Thompson paylaşıyor. Hazırlık aşaması 6 yıl süren, ileri ses teknolojilerinden Dolby Atmos sistemi kullanılan yapımda Cesur'u Türkçe dublajlı izlemek isteyenler için başroldeki Merida'yı Beren Saat seslendiriyor.

Komedi dram türündeki ''Bahse Var Mısın'', Amerikalı gazeteci yazar Beth Raymer'ın anılarından uyarlanarak beyaz perdeye aktarıldı. Yönetmenliğini Stephen Frears'ın yaptığı, senaryosunu D.V. DeVincentis'ın yazdığı filmin oyuncuları arasında Rebecca Hall, Bruce Willis ve Catherine Zeta-Jones yer alıyor.

4 Eylül 2012 Salı

Fuar'da 'Cinema Burada' Festivali Başlıyor

Cinema Burada Festivali, İzmir Sanat Merkezi"nde 5-9 Eylül 2012 tarihlerinde, Cinemaseverlerle buluşacak. 5 Eylül 2012 Çarşamba günü saat 19:30"da gerçekleştirilecek açılış töreninde bu yılın onur konukları Selma Güneri, Yusuf Sezgin, genç oyuncu konuklar

Cinema Burada Festivali, İzmir Sanat Merkezi'nde 5-9 Eylül 2012 tarihlerinde, Cinemaseverlerle buluşacak. 5 Eylül 2012 Çarşamba günü saat 19:30'da gerçekleştirilecek açılış töreninde bu yılın onur konukları Selma Güneri, Yusuf Sezgin, genç oyuncu konukları Ezgi Mola ve Barış Falay olacak. Fuarla yaşıt olan Tarık Dursun K. ise festivale özel konuk olarak katılacak.

Cinema sanatçıları telif için mahkemeye gidecek

Yargıtay'ın Kemal Sunal filmlerinin kullanımı ile ilgili kararı Cinema sanatçılarını memnun etti. Kararın emsal oluşturduğunu belirten oyuncular, telif haklarını mahkemelerde aramayı öngörüyor.
Yeşilçam'ın ünlü isimlerinden Hülya Koçyiğit, yargının Kemal Sunal kararına dayanarak oyuncuların dava açabileceğini ifade etti. Ediz Hun ve Fikret Hakan ise telif hakları için mahkemelere bireysel değil toplu başvuruların daha uygun olacağını; burada Cinema derneklerinin önemli rol oyanayacağını vurguladı.

'Turist Ömer' tiplemesi ile belleklerde yer edinen Sadri Alışık'ın oğlu Kerem Alışık da babasının filmlerinden doğan hakları hukuk çerçevesinde arayacaklarını duyurdu.

Filmleri ekranlarda tekrar tekrar yayınlanan Kemal Sunal'ın ailesi 'Düttürü Dünya' ve 'Yoksul' filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür'e tazminat davası açtı. Davaya bakan İstanbul 1. Fikir ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, ailenin komedyene ait filmlerin yeni gösterimlerinden telif almasına karar verdi.

3 Eylül 2012 Pazartesi

4 yeni film cinema vizyonda cinema izle

Bu hafta romantik komedi, bilim-kurgu, aksiyon ve gerilim içerikli 4 yeni film vizyona girdi.
BOURNE'UN MİRASI
Robert Ludlum'un romanlarından uyarlanan Bourne serisinin arkasındaki isimlerden Tony Gilroy, tüm dünyada neredeyse 1 milyar dolar hasılata ulaşmış casusluk serisinin bu bölümünde yönetmen koltuğuna oturuyor. Gilroy, filmde Robert Ludlum'un yarattığı Bourne evrenini orijinal bir hikayeyle genişleterek ilk üç filmdeki olayların tetiklediği yeni bir kahraman olan CIA ajanı Aaron Cross'u (Jeremy Renner) seyirci karşısına getiriyor.
Bourne'un Mirası'nda Renner'a serinin yeni oyuncuları Rachel Weisz, Edward Norton, Stacy Keach ve Oscar Isaac eşlik ederken, eski oyuncular Albert Finney, Joan Allen, David Strathairn ve Scott Glenn rollerini devam ettiriyor.
Akdeniz'den baygın bir şekilde çıkarılan Jason Bourne ile 12 yıl önce tanışan izleyiciler, 3 film boyunca hayatta kalma mücadelesini ve kimliğini bulma yolcuğunu izlemişti. ''Bourne'un Mirası'' ise entrikanın daha karanlık kısmını, daha derin bir mitolojiyi, hayatta kalmak için savaşmak zorunda olan yeni bir kahramanı izleyiciyle tanıştırmak için perdeyi yeniden açıyor.

Cinema Film

'AZİZ AYŞE' ALTIN KOZA'DA YARIŞACAK
Kısa film ve belgeselleriyle tanınan yönetmen Elfe Uluç'un ilk uzun metrajlı Cinema filmi 'Aziz Ayşe', Altın Koza Film Festivali'nde ilk kez gösterilecek. Bu yıl 19'uncu kez düzenlenecek festivalde 'Ulusal Yarışma' bölümünde galasını yapacak olan film, kağıt toplayıcısı Ayşe'nin gözünden toplumdaki farklı kesimlerin yaşamlarından kesitler sunuyor. Filmde çöplerden kazandığını, aç kalmak pahasına hayır kurumlarına bağışlayan Ayşe'yi Melikşah Yardımcı canlandırıyor. Diğer başrolleri ise Engin Altan Düzyatan ile Feride Çetin paylaşıyor.

Dünya galası Toronto’da

Gergedanın Son Şiiri' filminin dünya prömiyeri, Toronto Film Festivali’nde yapılacak.

İRANLI yönetmen Bahman Ghobadi, Türkiye’de çektiği “Gergedanın Son Şiiri” (Rhino Season) adlı yeni filmini uluslararası sinema çevrelerinin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Filmin dünya
prömiyeri, 6-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Toronto Film Festivali’nde yapılacak. Festival öncesinde basın için bir tanıtım dosyası hazırlayan film ekibi, çalışmada Caner Cindoruk ve
Yılmaz Erdoğan’ın da fotoğraflarına yer verdi. Cindoruk ve Erdoğan, Farsça çekilen filmde Behrouz Vossoughi ve Monica Bellucci ile başrolü paylaşıyor.

Darende'ye Çok Amaçlı Cinema


Darende'ye Çok Amaçlı Cinema Salonu Yapılacak

Darende Kaymakamı Mehmet Aktaş, kültürel ve turizm potansiyelleri ile ön plana çıkan ilçenin ihtiyacı olan çok amaçlı Cinema salonunun Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yapılacağını bildirdi.

Kaymakam Mehmet Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SODES kapsamında Malatya Valiliği aracılığıyla Darende Köylere Hizmet Götürme Birliği adına sundukları "Çok amaçlı Cinema salonu" adlı 66 bin liralık projenin Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylandığını söyledi.

Baş döndürücü bir hızla gelişen dünyada toplumların kültürel kaynaşma ve sanata verdikleri önemin hızla arttığına dikkati çeken Aktaş, "31 bin 153 nüfusa sahip, tarihi İpek Yolu üzerindeki ilçemizin en büyük zenginliği klasikten moderne, evrensel değer taşıyan kültür ve sanat mirasımızı ortaya çıkarıp, yeni nesillere ve tüm dünyaya taşımaktır. Ancak maalesef ilçede kültürel kaynaşmayı sağlamak amacıyla düzenlenecek etkinliklerin özgürce icra edileceği, modern bir tiyatro ve Cinema salonumuz bulunmamaktadır" dedi.

1 Eylül 2012 Cumartesi

Cinema'ya Sansür

Radyo ve televizyon istasyonu ve haber ajansları kurmak ve işletmek serbesttir. Radyo, televizyon, Cinema veya benzeri yollarla yapılan yayınlar izin sistemine bağlanabilir'

“Basın Yayın Özgürlüğü” maddesini, maddenin özüne uygun olarak düzenlemek isteyen komisyon, AİHS’deki “Cinema işletmeleri” ifadesini, anayasa metnine “Cinema yayınları” olarak yazınca, sansüre de kapı aralanmış oldu.

Çalışmalarına bir süre ara veren TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, bugün yeniden toplanarak çalışmalarına başlayacak. Komisyonun tatile girmeden önce ele aldığı “Basın Yayın Özgürlüğü” maddesi yazılırken Cinema gösterimlerine “sansür” yolu açıldığı ortaya çıktı.